-Yapma gönül...ah gönül ah sen şaşırdın yine yapma gönül niyetinde hiç hayra alamet değil varlığın hiç yoktan bir külfet oldu yaşantıma _ fırın tutunca da seni dizginlemekte zor kıyamet’ime çeyrek kala gölgeleyip de durursun güneşimi senin atiden yok ki bir beklentin isterik çırpınış tasın yine gün ortasında günahı çağrıştırıyor’sun hiç yokken aklıma daldan dala da dolanıyor kuralsız kolların yine ihtimallerin kor közünde gözün _ git sapıklığına bulama beni sen isteyene ver o zehirli yemi gözaltına aldığın benliğimi gel de azat et uyumu yoktur senin istemlerine azap duyar yasak elmaya heveslenince umutsuz bir hastaya reçete yazan bir doktor olma ne yersen ye deme umutsuz kul bir ateşe kül olur koyma sahipsiz yollarında öksüz ve yetim geçmişten ben çoktandır aldım dersim _ gidişte de temelli unut beni o zaten hiç yoktu deyiver gitsin hedefe varamaz ki su alan bir gemi ah gönül ah ham meyveyi neylesin ki yufka bir gönül bak hakikate koşar avaz avaz gelme mazide kal budur sana son niyaz bundan gayri çekemem ki ben ah ile vah _ beni kendine yakıştıramadı de veya ne dersen de aşkla yanan gönlün gözü göktedir fani alem onu cezbetmez ki o ta içinin içindedir bu böyle hiç gitmez ki nefse boyun eğmekle bir yol selamete çıkmaz ki kul olup da hak ipine yapış mayınca kim ki bu fani aleme kul olmaya yeltenmiş o anda da ahireti bitip de tükenmiş eli de bohçası da boş gidenler imanları da ağlar gözyaşı selinde acizlikleri ise pişmanlıkta heyhat ki dönememişler son pişmanlığın zaten geçmişi tümden ziyan geleceği de tümden viran _ yan... AZAP...(Kadri Atmaca) 02.06.2020 |