Ahşap MasaŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Merhabalar, "Ahşap Masa"yayınlama hususunda kararsız kaldığım bir şiirdi. Çünkü bazı insanlar Kurtları gereğinden fazla sevdiğimi söylüyor ama ben Kartalları,Kuzuları da seviyorum... Artık Dolunaya da az bir süre kaldığı için herkes okuyabilir. Hikayesini ve bu şiirin zihnimin tam olarak neresinden çıktığını anlamam ve anlatmam için ikiyüz yıla ihtiyacım var! İkiyüz yıla sığabilecek milyonlarca şiir bunu unutturabilir bile.O gün geldiğinde hala burada olursanız,paylaşabilirim.🐾😊
"Dolunay yakın,kurt adam zincirlerinizi takın,
Her gece duyduğunuz acılı ulumadan sonra çıkıp camlarınızdan bakın. Bakın! İlerde bir tehlike var,kapkara bir siluet, Kocaman dişleri ve amber rengi gözleri var,aman yaklaşmayın sakın! 🐾 Kocaman bir masada sekiz tane adam var, Masanın ortasında beyaz entarili,hamile bir kadın var, Ahşap,sert masaya sesler çarpar sabırsız dudaklardan "Nefis kokuyor içindeki-bir ziyafet mi bu?" Oysa doğa bilir ki;bu kadının içinde yalnızca bir kurt var! 🐾🐾 Dolunay yakın,kurt adam zincirlerinizi takın, O kutsal karın delinmeden önce duyduğunuz çığlıkları arı kavanozuna tıkıp,yıllarca saklayın. Bakın! Dolunaydan beyaz karlar üstüne damlayan kan var, Sürüsünün sapsarı gözleri nefretle doluyor,yuvalarınızdan çıkmayın sakın!" 🐾🐾🐾 karakulak |