KASVETLİ SİSLERŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Dağın dibinde konumlanmış toprak damlı evimizin üstünden bahçemize süzülen sislerin küçüklüğüme eşlik etmiş,rüyalarıma konuk olmuş tezahür...
KASVETLİ SİSLER
Dağların doruklarından yeryüzüne, toprak evlerin oluklarına bir hayaletler şelalesi gibi akan, gece lambalarını saran kasvetli sisler. Zamanın ötesinden bugüne, bırakırken yine çok hazin izler. Teyel dikilmiş bir kapanda mahsur kalan konsül bir kişilikle bataklığa sıtmalı gömüldü kuşlar ve sesler. Canhıraş bir ilenç yükselirken göğe, gökyüzünü yırtıp geçen ağıtlar, tiranların zulmünü besler. Hiç uyanmayacakmış gibi esrikle dolaşan bedenler, bu cebbar erkin ömrünü işler. Kanı çekilmiş yüzler, dalından yeni koparılmış ve hızla solmaya başlayan çiçekler, yavaş yavaş gömülüyorken toprağa son bir yakarışla yeniden dirilmek ister. En gür ormanın örtüsü gibi sevmek, ihtişamlı ve doğurgan durmak gerek. Karabasan rüyaları katman katman tuzlamak, tandır sıcaklığının döngüsünde mercimekli bulgurla nişanlamak gerek. Burçların sırlarında tuğlaya harç olmak gerek. Bent olmak, gürz olmak, en öncü oktaki kartalın isyan ateşi tüyü olmak gerek... |