YORULMUŞUM
YORULMUŞUM
Ey hayat benimle geçme dalganı, Kaç kere bulanıp durulmuşum ben. Denginde biriyle yap şu kavganı, Kaç kez can evimden vurulmuşum ben. Nasıl katlanayım ben drama, Bu dünyada ahde vefa arama! Bir de sen tuz biber ekme yarama Nar-ı cehennemde kavrulmuşum ben. Yüzümü görsen de şen şakrak gibi, Yüreğimde hüzün, dert pıtrak gibi, Rüzgarın önünde bir yaprak gibi, Mevsimden mevsime savrulmuşum ben. Her ne derse desin birkaç ukala Gözümü korkutmaz başka bir bela, Bu benim hayatım zaten Kerbela, Bin türlü acıyla yoğrulmuşum ben. Sırtını kimlere yaslarsan yasla, Takdiri ilahi şaşmıyor asla, Feleğin sillesi nice kumpasla, Kaç kere yıkılıp doğrulmuşum ben. Bu benim şansım mı, entrika mı? Dağ yıkılır, dağa versem arkamı! Bırak artık hayat bırak yakamı Harcanmış, yıpranmış, yorulmuşum ben! 19.05.2020 Mehmet YAŞ |
Gönülden selam olsun..