ceza
aydınlık yüzlü çocuklar vardı eskiden
şen kahkahalarla oyunlar oynayan büyümek için acelesi olmayan çocuklar / eskiden cıvıltılı sesleri kulaklarım da hâlâ / özlemle andığım... yıllara meydan okuyan ölecekse bile dimdik ayakta ölen /asırlık ağaçlar yeşilin her tonunda.... yarınlara umutla tomurcuklanan çiçekler.. maviye özgürce kanat çırpan kuşlar vardı /bir de..... yağmurlar tam mevsimin de yağardı güneş / tam mevsimin de sıcacık... kirlenmemişti henüz / berraktı sular... kirlenmemişti henüz hava / duman rengiyle... kuraklığa yenik düşmemişti henüz / ana gibi doğurgandı verimli topraklar... ekmek kokardı / başak sarısı buğdaylar... rüzgarlar hayat savururlardı / uçsuz bucaksız ovalara ölmemişti henüz / nefes alıp verirdi doğa / kan kırmızı gelincik tarlalarında... hep mutlu sonla biterdi masallarımız dünyanın çivisi çıkmamıştı henüz / zorbalıklarla... tıpkı insanlar gibi / her şeyin bir ruhu vardı sanki / zamanın dahi yok edemediği.... sonra mı? sonra / karanlığa gömdük hepsini / kendi karanlığımızla şimdilerde cezasını çekiyoruz hep birlikte beton yığını /sessiz / yanlış / ruhsuz evlerimiz de suskun /yalnızlığımızla......emine rezzan sipahi |