tayfun'un ardından ağıt
47’sinde henüz, tayfun da gitmiş
şiirsel bir çocuktu, tayfun da gitmiş -bir urganın soğukluğuna geçirerek boynunu- gürüldeyen sular gibi öbür dünyaya gömleğinden çoraplarına ayakkabılarına varıncaya dek karalara bürünür kendi hâlince öyle yürürdü sokaklarda heykeltıraş olmayı seçmişti tayfun şu çirkef dünyanın curcunasında kendini yontmak için gün be gün biraz daha, az daha tayfun işte can-ciğer kuzu sarmasıydı doğa’yla insanlardan kaçardı genellikle sımsıkı sarılırdı ağaçlara tayfun gitmiş, tayfun gitmiş, tayfun gitmiş bize bırakarak karanlık günleri vücudunu kara toprağa sermiş açık kalmış gözleri |
Oysa utandım ölümden, şiiri okuyunca.
Galiba biz ölüyoruz,onları mezara koyunca.
Acınız İbrahimi bahcede gül olsun insallah.
Canan Köksal tarafından 5/26/2020 3:43:04 PM zamanında düzenlenmiştir.