İyi İnsanlar Konsolosluğu
Hayyam’ın varoluş acısında bir şişe şarapla önümden geçti Tesla
Galiba o da devreleri yakmıştı. Nietzsche bıyıklarını kesmiş hiç yakışmamış, Galiba buradakiler onu tanımasım diye yapmış. Sokrates düşman tuzağından kurtulmuş da dost kurşunuyla vurulmuş gibi düşünceliydi. Gazali’yi gördüm sonra, heybetlice gülümsüyordu etrafına. Sartre hiç yalnız değildi Camusla iyi arkadaş olmuşlar. Bukowski de oradaydı; manyak herif hala içip sövüyordu. Kemal Sunal abim ona gülüp "eşeoğlu eşek" diyordu. Eski bir radyo ilişti gözüme, Cem Karaca çalıyordu: "Eskiden karpuz idik şimdi döndük biz hıyara" diyordu. İyi insanlar konsolosluğunda atlar gemsiz çaylar demsizdi. Not: Fotoğraf düşün-bil dergisinden alınmıştır. |
kaleminize sağlık.