Dipsiz Uçurum
Gereksiz kalabalıklara
Tonlarca yalnızlığı sığdırdık Vazgeçtik yeşilin en güzel tonundan Sevmeyi öğrendik siyahı Unuttuk Güneş’in kavuran sıcağını Alıştık Ay’ın esintili esrarına Kaybolduk Sokak lambaları anısına yıldızlarda Uçan gemilerle gittik masallara Yaşamayı unuttuk anılarda Bulamadı ölüm bizi Atladığımız uçurumda Bu kez kurtuluş O kadar kolay olmadı Ay vazgeçti, saklandı Yıldızlara sardım umutlarımı Sonra uçak yapıp Fırlattım pencereden Kırılmıştı kanatlarım Gidemedim peşlerinden Katledildi aynalar, Kibirle doldu kalpler İnsanlıktan parlak Mavi ışıklar deldi göğü ve denizi Aynanın karşısında Paslanmaya yüz tutmuş karakterler İnsanlığa bahşedilmiş İki büyük lanet (bilinç ve ego) Kaldı mutluluk rüyalarda şimdi Kibir, yeniden doğacak küllerinden Bir Anka Kuşu gibi |