"Mustafa Kemal Paşa’dan /// Beştepe’ye.

Yaşlanacağız bir gün ///sen hiç yaşlanmadın ki

Sabahattin Ali den Kemal Tahir’e ve Nazım da vardı elbet
İskenderun ve Hatay henüz bizim sayılmazken
Milletler meclisi kurulmuştu BÜTÜN bize karşı
ittifak devletleri itilaf devletleri olmuşken
İsmet Paşayla aranıza nifak ekilmiş idi sanki

ruhun ölmüştü vicdanın elinde sen Hatay yollarındaydın
Hatay gör bugün ne hallerde......

hani Ajda Pekkan’ın bir şarkısı var ya
"kimler geldi kimler geçti hayatımdan" ........Demirel’e yazıldığı iddia olan
kimler geldi ........ben gördüm/// gidecek it oğlu itler de var

bütün dinlerin en kutsalı sayılan Kudüs yanıyor
kronolojik bir tarih yakıştırması yapılacak bütün bunlara biliyorum ileride
vapurla geçiliyor iken hala Boğazdan üçüncü köprünün adı .....
neden oturmadın ki Top kapı sarayında
neden çabuk hastalandın
973 te öldü ismet....

kahrettin her şeyi ////bedenine ihanetti bu ama bize neden yaptın ki bunu
bizden hiç mi ümidin yoktu

her şey gibi bunu da gördün demek
leblebiyle içtiğin rakıyı bende içiyorum
sarı zeybek şişesinden
o da yakıyor tıpkı etrafımızda ki yangın gibi

Devrim yaptık su ekleyerek ayranı milli içki
bak Allah’ın işine ki rakı da ayran rengini alıyor suyla karılınca
içiyorum içiyorum içiyorum oh diye

elimle ağız kenarlarını silerek sende öleceksin diyor dilim......ULAN
unutulacaksın elbet UNUTMA !
unutulacaksın ! ulan
unutulacaksın !
diğerleri gibi sıradansın basit fütursuz sun

bize güvenmemiş sin paşam /// hakkın yok değil elbet
Allah’a ısmarladık sanma
bizim ki yüreğimizde ondan böyle
ellerinden,dillerinden, bırakmalarını bekliyoruz
doyuma ulaşmak ve taşmak diye bir şeyde var
biliyoruz bizi gözetliyor sun
mavi gözlerle altın sarısı saçların
Karadeniz üzerinden takalar var içinde uşaklarla gelen
İnebolu kıyılarına bende gittim bu yıl
aynı yere baktık seninle Daday’dan geçerken
O ev hala duruyor eşiğinden geçtiğin ///andım seni
üzülüyorum sende ki ümitsizliğe daha da içiyorum
söz sana da bir kadeh getireceğim cebime saklayarak
ebedi yerin Anıtkabir’e