Kanat Çırpıyordu ÇamlarVar sayalım başın yayla dayız Sen yayla güzeli oluyorsun Rüzgar aşkına kapılmış Kanat vuruyor çamlar Çifte pınarda çamrakta Sen şen şakrak neşeli Kır çiçeği topluyorsun Bahar serilmiş ayaklarına Yeniden doğuyor ölü yanın Tatlı bir tebessümle Hadi yürü diyorsun bana Bahar gelmez diyorsun Biz seninle sevişmeden Sonra el ele yürüyoruz Aylardan nisan Yağmur döküyor bulutlar Bir çam altına sığınıyoruz Islak öpüşlü dudaklarımız dan Kahkahalar saçılıyor meydanlara Kalmıyor dargınlık aramızda Alaca karanlık da tahtaravali Gıldırgaç salanıyoruz Gün yüzünü seninle açarken Çocuk oluyoruz Sabahın köründe uyanıyoruz Kör ebe oynuyoruz Düşünki Zamanın durduğu bir yerde Sırt sırta vermişiz Yemiş veren bir ağaç gibi Dimdik ayaktayız İblis ölüm uykusuna dalmış Biz ağ pınarda ateş yakmış Türkümüzü söylüyoruz Sen kahve diyorsun Ben çay diyorum uzun uzun Başlıyoruz sohbete Çocukluğundan çocukluğuma Sonra dönüyoruz bu günlere Tanrı af etmiş bizi Hemen sokuluyorum sol yanına Ve öylece uykuya dalıyorum Salim Erben |