Güneş tanığıyız gardaş!
Güneş tanığıyız gardaş!
Bizler gün tanığı çocuklardık Güneşi biz uyandırırdık gecenin koynundan Horoz bizden sonra müjdelerdi sabahı Gün doğmadan yola revan olurduk Bir parça kuru ekmek Bir kase süzme yoğurt omzumuzda Motor sesi henüz inmemişti başaklar arasına Ve makinanın eli değmemişti pamuk kozasına Kılçık çizikleri kollarımız Adım adım inerdi çiziklerimize tuzlu terimiz Bir yanda delikanlı sevdamız Bir yanda ekmek kavgamız İşte böyle geçti gençlik yıllarımız Esmeriz ekseriyetimiz Derimizin rengi anadan düşerken toprağa Sarışındı,beyazdı Güneş tanığı kızıllığımız Toprağa bağlıydı Iğdır’da varlığımız Zaman acımasız Zaman kırat misali Dizginler elimizden kaydı gardaş Kimimiz kuru dal misali erken düştük toprağa Çürüdük Kimimiz fırtınaya yenik düştük savrulduk Kimimiz karşılıksız sevdik Bir nankör yürekte kavrulduk Yeşeremedik umut tarlasında boylu boyunca Aç kaldık Bir zerre suçumuz yok gardaş Suçumuz doğuşumuzda Yoksul doğmuşuz Hoyratça savrulmuşuz 9/7/2019. H. Işık. Iğdır |