ÖMÜR
Dünyaya ömür diye misafir geldi,
Feryadı figanla isyanmı neydi? Onbir yıl baharın ilk günleriydi, Yaşamanın tadı çok şahaneydi. Bir yel esti birkaç yaprak döküldü, Cahil,sanki ciğerleri söküldü, İki pınarından seller döküldü, Daha baharın orta yeriydi. Çiçekler açılıp esans saçıldı, Yumurta çatlayıp yavrular çıktı, Yetiremem diye sıkıntılıydı, Lâkin yaz gününün ilk günleriydi. İlk tohumu meyvesini verince, Yere basmaz gark olunca sevince, Ürün çoğalıp kanın emince, Daha garibin ilk dertleriydi. Dolu gelip birkaç dalın götürdü, Seller gelip biraz kökün söküldü, Fırtınada ocağını söndürdü, Bunlarda tuzu ve biberiydi. Değirmen taşları iyce köreldi, Erozyon görünce tepeler keldi, Güneşi görünce dallar eğrildi, Doğanın kanunu güz günleriydi. İnce karla düğünlüğü diktiler, Kara buzla üzerini örttüler, Yılan çıyan hasret ile öptüler, Artık bizimkinin kış seferiydi. Mustafada ötesini bilemez, Tamu,cennet başka yer kabul etmez, Hasiyeti varsa dillerden düşmez, Eğer yoksa acep kim birimiydi. (IR) |
ÖMRÜNE BEREKET...
...........................................Saygı ve selamlar..