11 MAYIS 1998, SAAT: 01.30, KUYUBAŞI, İSTANBUL
Gece uyandım, bir türlü uyku tutmadı. Bu dizeler geldi aklıma ve yazdım. Tamamen doğal.

O güzel kokusunu hissederim, diye: Hz. Muhammed Mustafa S.a.s
Birdenbire karşıma çıktı, biri: Cebrail a.s
Kitaba, sünnete uy diye fısıldadı, kulağıma: Kuranı Kerim ve Peygamber Sünneti
Bu davaya sımsıkı sarilmadiğimi anladım, orada: Gerçek bir Müslümanın yapması gerektiği görevler

Nur dağını, Hira Mağarasını gördüm, bugün düşümde
O nazlı edasıyla duruveriyordu, orada

Bana bakıp duruyor, gülümsüyordu
Bir şeyler anlatmaya çalışıyordu, galiba

Mübarek Nur Dağına çıkmak istedim, bu gece
O güzel kokusunu hissederim, diye

Hira Mağarasının etrafında, bir ışığın
Bir Nur’un döndüğünü görüyordum, orada

Oraya gitmek istiyordum, tüm gönlümle
Bir kuş gibi uçarcasına, uçarcasına

Birdenbire karşıma çıktı, biri
Ne arıyorsun diye sordu, bana

O an dilim tutulmuştu
Bir hayaldeyim bir hayaleyim, galiba

O ışığa ulaşmak istiyorum, dedim
Belki, ömrünün sonunda dedi, bana

Biraz yaklaştığımda o ışık, o nur, uzaklaşıyordu
Onu yakalamak çok mu zor çok mu zor, acaba

Tekrar aynı sesi duydum, orada
Kitaba, sünnete uy diye fısıldadı, kulağıma

Ona ulaşmak ona ulaşmak, istiyordum
Benden kaçtığını görünce
Bu davaya sımsıkı sarılmadığımı anladım, orada.