Ne kadar tehir edeceksin!Dalma Artık sende derinliğe Ömrün nihayetinde ki ürpertilerle Aşkın Sevda sahilinde Umutların rengârenk çiçekler içinde Ömür İnsana hasredilirken Muvazenesiz tercihler olmaz aşk için Düşünmek Gönül iklimine girmek Vefayı önceleyerek sevgiyi yeşertmek Akla gelen Her şeyi yersiz yurtsuz Mizandan korkusuz, akılsız izansız dileme Sen senden Ben enaniyetimde ki enlerden Kalbim tuğyan ve şirkten arî olmadan gitme Sevmek haksa Aşk sabrın yatağında aranacaksa Vuslat anlamlı yaşamak için nefse ruhsatsa Hak yakmaz Cehennem seni asla anmaz Zebaniler senin hasretinle suhulet bulmaz Ecirlerin Niyetinde ki esrarın İhsandan maada hezeyanın seni yakacaktır Kulluğu bilmezsen İnsanlık erdeminden nasipsizsen Kalbi muhabbetten bedevi kimliğinde isen Şefkati öncelemeden Himmetini ihtiyaçlıya hasretmeden Rızanın demiyle nefeslenmeden göçer isen Nafile umutla Hesapsız olan avuntularınla Nefsin vukuatında, hayatın serencamında İbretsiz yozluğa Reddi mirasçılığın mahkûmluğuna İcbar edilen o hezeyanların duvarlarında Sen asla ağıt yakma Arkana dönüp te gelen var mı sanma Sen hilkatin yolculuğunda, vebalin yanında Kabrin safi toprak Dört duvar arasında sana yok rahat Mazine eğil de şöyle bir bak, ölüm hakikat Mustafa CİLASUN |
Tesirin sebebinde nefeslenen varlığım,
Sağlık ve afiyet dileklerim, huzur için gayretim,
Ayalinizle muhabbet için kalbi niyaz eylerim, sela ve muhabbetlerimi beyan ederim efendim...