Tanrının Unuttuğu Yerdeyiz
Bir hırçın sis gölgesinde akıyor zaman
Kendi ördüğümüz duvarlarla Çelik bir zırha bürünmüş hayat Uzaklardan el sallayarak bahara Kuş seslerine Börtü böceğe yasaklı yerlerden kulak kabartarak Yalnızlığa çarpıyoruz top yekün El birliği ile yıktığımız yaşamın coşkusunda Nehirler bile sessiz ve buruk çağlar Yağmur sesine daha da bir özlemle sargınız İçimizdeki sağanaklara akarak Şimdi gül yangını kederler büyür göğüs kafesinde ne çare Tomurcuk veren sevinçleri bağrımıza basarak Vuslat günleri düşlemekle geçiyor günler Buruk umutlar yeşertip Bir nefes uğruna Uzaktan seyre dalıp kızıl gölgeyi Solgun ve yorgun günleri güneşte batırarak Tanrının unuttuğu yerde Yepyeni yaşamlar devşirmeyi bekleriz bi çare Gülsen Dede |