Yusuf İle Züleyha Mesnevisi 7- son ÜÇ DİLEKYusuf bu günlerden bir gün Gezip teftiş ederken memurları Dolaşıyordu Kahire’nin caddelerinde Halk onu görmek için çıkmıştı dışarı Geçeceği caddeye varmak için doldurmuştu sokakları Kalabalıklar taştı caddelere sığmadı coştukça coştu Manzara gerçekten görkemli gerçekten hoştu Görülmeye değerdi Züleyha yaşlı ve hasta Züleyha aşk acısıyla sarhoştu Züleyha bu gün bambaşka Züleyha bu gün bir hoştu Duymuştu Yusuf’un gelişini Dedi ben de gideceğim Mutlaka gitmeliyim oraya Hizmetçisi dedi A güzel hanımım Sen nasıl gidecek Nasıl gidebilirsin ki Bu halinle oraya Sen kendini Genç Züleyha mı zannediyorsun Eskisi gibi sağlıklı ve güçlü Değilsin artık Yaşlı ve hastasın Halin dermanın yok Yok artık sende Oraya gidebilecek Güç kuvvet kalmadı yok Gün gün tükeniyorsun Bir an olsun aynaya bak Ne zamandır aynaya bakmayı unuttun Olsun dedi Züleyha Ben Yusuf’u görmeliyim Yıllar var ki hep bu günün hayalini kurdum Durdum Bu hayalle yaşadım güç buldum Şimdi tam amacıma ulaşacakken Sen kalkıp ne diyorsun Olsun olsun Ne olacaksa olsun Ben Yusuf’umu göreyim de Ondan sonra olsun Tek ben Yusuf’u benim canım olan Yusuf’u Göreyim de öleyim isterse ondan sonra Ölümüm onun yolunda olsun Onsuz olmaktansa Onun yolunda ölmek yeğdir bana Aşkla kalktı hasta yatağından Züleyha Giyindi süsülendi püslendi Kokular süründü Aynalara baktı Nasıl güzel miyim dedi eskisi gibi Yusuf beni beğenir mi Gençliğimdeki güzelliğim yerinde kalmış mı Ah hanımım nerde Olsun olsun dedi Züleyha ben yine de gideceğim Yusuf’uma görüneceğim Aşkımım hatırasına Ondan üç dilek dileyeceğim O beni kırmaz bilirim Kırmayacak göreceksin O merhametli ve vefalıdır bilirim Kırmayacak beni de acıyacak bana Sevgiden değilse bile merhametten Kabul edecek dileğimi Züleyha bu gün neşeli bu gün bir başka Alıp eline bastonunu çıktı yola Bir kolunda hizmetçisi düşe kalka gidiyordu Gidiyordu merasim yerine ve diyordu Yusuf şimdi beni görecek Acıyacak halime Ve mutlaka kabul edecek dileklerimi Züleyha vardı merasim yerine Uzun yolu yürüyerek Gördü halkın taşkın halini Dedi bunlar mı Yusuf’u seviyor Daha fazla gerçekten ben mi Hele Yusuf bir ikbalden düşsün göreyim O zaman dönüp yüzüne bakar mı bu halk göreyim Ya ben öyle miyim O nu bir köleyken sevdim ben O benin kölem iken Kul köle oldum ona ben Ayaklarının altına attım tüm şanımı şöhretimi Aziz’in karısı olduğumu unuttum Asil bir kadın olduğumu unuttum Umursamadım Mısırlı kadınların Beni ayıplayacaklarını Azizin beni sokağa atabileceğini umursamadım Tek ne olacaksa olsun dedi Yusuf benim olsun ben Yusuf’un O köleyken ben ona köle oldum Ben sultanken gönlümün sultanı yaptım onu Ben ona kul köle oldum Kul köle oldum ben ona Dün nasılsam bu gün de öyleyim Daha dün gibi aşkımın kölesiyim Ben dün nasılsam bu gün de öyleyim Yarın da öyle olacağım Bakalım halk yarın Yusuf ikbalden düşse Ne yapacak Yine öyle sevecekler mi Yusuf’u Ben de bu sevgi oldukça Değişmez bir şey değişmeyecek Züleyha Yusuf’u ezel ebed sevecek Birden Yusuf göründü atlı Ardından yüzlerce asker pusatla Atlıydı Yusuf taç başında Pusatlıydı askerler işbaşında Yusuf’ta alayiş muhteşemdi Kalabalık etrafında sanki mahşerdi Bandolar çalıyordu ardı sıra Alkışlar yükseliyordu artarda Çığlıklar çılgınlıklar sevinç naraları Görülemeye değirdi Merasim muhteşemdi Muhteşemdi her şey Her şey bir görkemdi Şaşaalıydı her şey Şaşaalı ve mutantan Allah müjdelemişti Yusuf’a bu günleri Ta kuyudayken İşte müjdelenen bu günlerdi Zindanda bir perde açılırdı bazen Görülen bu günlerdi Cennete dönerdi o zaman kuyu ve zindan Cennete dönerdi cehennem Yusuf o zaman Gülerdi Ve gülerdi gökler Gülerdi yer ve zaman İşte şimdi O günleri gördü Yusuf ve güldü Sevinçle doldu mutluydu Mutluydu ama bir şeyler eksikti hissetti Züleyha yoktu yalnız Züleyha neredeydi Hem Aziz de göçmüştü dünyadan Züleyha artık serbestti Dul bir kadındı artık dul bir kadın ve bakire O güzelim Züleyha Yaşlanmıştı belki de Olsundu Züleyha onu sevmişti gerçekten Ondaki güzelliğe vurulmuştu gerçekten O güzellik hem maddi hem maneviydi gerçekten Züleyha Yusuf’a vurulmuştu gerçekten Yusuf’un hem görünen hem görünmeyen güzelliğini Yusuf’un peygamberliğine Ve erdemliliğine Törenin tam da can alıcı yerinde Duyuldu bir ses derin ve ince Yusuf diyen bir ses dertli ve narin Duymadı kimse Duyan yalnızca Yusuf’tu Sessizce Fark etti Yusuf bu sesi fark etmedi kimse Kimse duymadı bu sesi yalnız Yusuf’tu duyan Oydu Züleyha’ydı Yusuf’tu yalnız duyan Sanki yeni uyanmıştı duyduğu bir çığlıktı Yusuf’tu derin uykudan bu çığlıkla uyanan Ses verdi Züleyha sen misin Yusuf diyen ses neredesin Görün bana göster yüzünü Ne zamandır görünmemektesin Buyur Yusuf işte buradayım seni görmekteyim Ama sen beni göremezsin Çünkü sen yükseklerdesin Önlerdesin el üstündesin Bense arkalarda, aşağılardayım Unutuluş denizinde boğulmaktayım Tut beni çıkar katına Sarayda benim seni tuttuğum gibi el üstünde Bu gün halkın elleri üstüne yükseldin Bense unutuluş denizinde yüzmekteyim Tut beni al çıkar beni bu karanlık kuyudan Dün kuyuda sendin bu gün benim Beni sen anlarsın en iyi Kuyuya düşmek nedir En iyi sen bilirsin Sen merhametlilerin en merhametlisi Sen şerefte en ileri halkının önderi Allah’ın peygamberi Ey Yusuf tanıdın mı beni tanınmaz hale geldiğimden beri Kimse tanımadı beni ben sevdim seni Ve bu hale geldim işte Üzüntüden ve acıdan Belim kambur oldu Kalmadı güzelliğimden bir eser Korkarım sen de tanıyamayacaksın beni bu gözlerinle Tanıyabilirsin oysa bakarsan aşk gözlükleri Ve sevgi gözleriyle Gönül gözünle bakarsan göreceksin beni Züleyha’yım ben seni aşkla seven ölümüne seven Sana ilk inanan senin getirdiklerine gönül veren Senin için ölümü göze alan ben senin davana gönül veren Her şeyini sana veren ben Ömrünü gençliğini ve güzelliğini Senin yoluna kurban eden heba eden yok eden Ey Yusuf tanıdın mı beni Ey Yusuf tanı beni Kulak ver bana Beni bu yalnızlıktan kurtar Ey Yusuf tanıdın mı beni Kimsenin tanımadığı Züleyha bendeni Ey Yusuf bilirsin ki ben seni Seviyorum ezelden beri Benim sevgim ebedi Üç dileğim var senden birincisi Bir dua et de kurtulayım bu halden İkincisi gençleşeyim güzelleşeyim Seni sevdiğim ilk günkü gibi Mademki peygambersin belli ki sen de seviyorsun beni Ama ihanet etmek istemedin Aziz hayattayken İhanet etmedin velinimetine Sen de beni seviyorken Karşı koyamıyorken benim sevgime Benim sevgim seni de sarıyorken İçten içe gönlünde yer ediyorken Çünkü yol vardır seven kalpten sevilen kalbe Bir de kavuşalım artık birbirimize benimle evlen Nasılsa Aziz ölmüş ben dul kalmışken üstelik te tertemiz bakire Sana yazılmış sana ayrılmış senin için yaratılmış senin için hazırlanmış bir güzellik bir munis eş ezelde Son dileğim bu işte söz sende dilersen ez geç beni dilersen Erdir vuslata bu aşk evrenini Evet, son dileğim başka bir şey istemem Yusuf dua etti geldi Züleyha’nın Bu üç dileği de yerine Züleyha o anda gençleşti güzelleşti kavuştu sıhhatine Yusuf aldı onu yanına terkisine Götürdü sarayına getirdi dileklerini bir bir yerine Oturttu tahtında eski yerine bin bir gece düğünüyle Evlendiler kavuştular iki eski aşık bir birine Züleyha kavuştu sevgilisine Yusuf kavuştu Züleyha’sına İki aşık birleştiler Bir daha ayrılmamacasına Kandılar ebedi aşka Doydular vuslata Ve ulaştılar ilahi aşka birlikte Ahmet KEMAL 10.04.15 CUMA Ahmet Kemal |