SEVGİLİYE
Mazi geldi aklıma
Seninle yaşadığımız günler Cami havlusunda yediğimiz dürüm Kafamıza atılan ayakkabı Gülümsetti beni Ahmakıslatan yağmurlarda Islandığımız gün geldi aklıma Tebessümle andım Billur sesinle söylediğin türküler Çınladı kulağımda Çınladı sadece. Hatırlar mısın? Gül yüzünden gülücükler eksik olmasın demiştin bana Gül yüzüm hep güldü yokluğunda Bakma böyle acı acı dokundurduğuma Ben solan bir gül değil açmayan tomurcuk kaldım Sensiz yıllarımda… Sana bir gemi tablosu hediye etmiştim Hatırlar mısın? Ve arkasına ‘’UMUDA YOLCULUK ‘’diye Yazdığım şiir. Ben halen o gemideyim Sense en yakın limanda indin. Bir başıma hayat okyanusunda Bütün tusunamilere Karşın şaşmadı rotasından Yoluna devam etti umuda doğru Korkmadan! Yılmadan! Buzdağları da kalmadı malum küresel ısınmadan… Yaz- sonbahar -kış -ilkbahar Ya da İlkbahar- yaz- sonbahar- kış Sıralaması nasıldı? Bilmediğim dört mevsim Sen dört mevsim yaşa sevgilim Ben sonbaharım Yılda üç ay beni yaşarsın… Bilesin. Ve biliyorum ki Aşkımız bir yalan değil Bitmesi için biten Kopmadan, inciltmeden biten Bir aşk hikâyesiydi bizimkisi Kızgın değilim bir tanem, Bunu da bil istedim. Dargınım! Sadece dargın! Bunu da unutma sakın. Aşkımız bir doğru parçasıydı bir tanesi Sen sıfır noktası ben sonsuza uzanan ok tarafı Kim bilir senin içinde belki tam tersi… Ve Bir gün göçeceğim bu dünyadan Bütün faniler gibi Leyla gibi…. Aşıklar gibi… Kara sevda olmayacak Azrail’in bahanesi Mezarımda açacak sevda çiçekleri Ve senin haberin olmayacak Sen öldüğünde de benim. Onun için şimdi iki damla yaş döküyorsam Bil ki o gün için. Bugün 29 Ekim Cumhuriyetimizin kuruluş yıl dönümü Benimde mazilerde ki bayramlarım Birlikte zaman öldürdüğümüz 29 Ekim Aşındırdığımız yollar, Amansız ve hesapsız zamanlar… Çok bayramlar geçti Sessiz!, Sensiz! Acıtmadılar bugün gibi… Yıllar sonra seni buldum İnternet sayfalarında Sanal dünyanın sanallığında… Zaman katili olmuş duygularımın… Yabancısın sen bana. Bu yabancı bana Bir gün annelik çok yakışacak demişti Daha dün gibi aklımda Ben anne olamadım hala! Sürekli gebeyim ama doğacak hüzünlü satırlara Ben böyle yaşamalıyım Bu acılar olmazsa nefes alamam Y A Ş A Y A M A M Ama sakın üzülme sen Ben hüzünlü yazarım Neşeli yaşarım Gözlerim güler Ona da gülme diyemem ki Yüreğim söz tutmazken… Öğrendim: Hayatımın bitmeyen sınavında Ne sevmeyi becerdim ne sevilmeyi Ömrümün son demlerine yarım kala… Tükettiğim yaşlarıma… Buruk bir veda! Etmeyi. Bu gün gece seni andım Sensiz seni yaşadım Ağladım ağladım Sabah baktım aynaya Kirpiklerimin gölgelediği bebeğimde yoktu izin Nede uykusuzluğumun şişliği… Gayet dingin bir çift gözle Merhaba dedim doğan güne. Akıyor sandığım yaşlar akmamış Ama S U S M U Y O R Yüreğim. Susturamıyorum. Fonda Sezen’den bir şarkı ‘’Kahpe Kader’’ Amacım sana küfretmek değil Feleğin çarkına serzenişim. . . . . 29-10-2008 |