UNUTAN /UNUTULAN TANRI
Ne güzel doğuruyorsun !
Ne güzel doğuyorsun öyle ! Her seferinde … Geçmişi yüreğinden uğurlarken güneşe Sancısız çıplak bir sabır küpünde dizili yıldızların dansıdır şimdi göksu gözlerinde atlaslar Girdap boşluğundadır büyülü ah!lar Atlar çıplak ve dört nala , yeleleri ancak rüzgârlarda ! Sonsuzluk an meselesi yanan z/amanda, k/anılan, kanayan an’da Anılarda bakışlarının izi dururken ,sonsuzluğun celladı öldürür kendini aynada !… Kör bir çoban ağırlar sağır kuşları gülümsemesinde Sığırcıklar havalanır bakışlarından Kışta ayaz şarkıların kapı aralığından bakan dünlerinde soğur bazen anılar Yolları beklersin Yıllar geçer …. ! Ahitleşir yüzünün göğünde can kırığı aynalar Nedense hep eline batar cam kırıkları, kırışıklıklarda güz/elleşir tanrı ! Bilmezler ! Serin sokaklarda, gölgeli bulvarlarda yalın ayak sürersin geçmişin izini Kör bir dilencinin duasında saklıdır ah’ın ve sayhası aşklarının Kör bir duada duyurur kendini dilenci ellerin yalın ! Düne açılan kapıda kör kilit Aç ! Gözlerini, ellerini aç… Düne,yarına,bugün şimdi ve an aslında anı… Bil ! ki sayfası eksik bir defterin yırtık kapağında aşkların yarım kalmış düş… An’la zamanı… 12 Mayıs-16 Mayıs…2016 |
Tebrikler