gölgeyapıştır avuçlarını avuçlarıma sen afrikalı siyah çocuk yürüyelim insanlığın umuda çıkan yolunda bana ektiğin düşleri anlat şer düşmemiş yüreğini birazda yürüyelim karnı tok ve kanın kırmızılığını unutmuş bir altın kuşağa doğru kelimelerden bahsedelim biraz en çok ’yiyecek’ ve ’vahşet’ en az şişman kelimesi kullanılır sanırım deri kemik ülkende oysa birikmiş yağlardan dolayı bulunamayan damar yolu için yeni teknikler geliştirilmektedir başka başka yerlerde ölüm şiirsel gelir mi hiç orada bacak kemiklerine yapışan üç beş gram ete ve göğüslerindeki toprağa verilmiş evlat acılarını bir sonrakine emziren anaların gözlerinin çukurunda biriken yaşa ve cennete bir de şunu sormalıyım nerede saklamaktasın ne kalbin dayanabileceği ne de zekanın algılayabileceği yaşama umudunu uzat elini afrikalı siyah çocuk parmakların dokunsun tek tek etli diri parmaklarıma belki gölgesinden öğrenebilirim siyahla beyazın güneşin altında aynı rengi giydiğini belki anlatabilirim umuda en çok nerede beklenildiğini ......................................z.ersoy |
bir de şunu sormalıyım
nerede saklamaktasın
ne kalbin dayanabileceği
ne de zekanın algılayabileceği
yaşama umudunu
uzat elini
afrikalı siyah çocuk
parmakların dokunsun tek tek
etli diri parmaklarıma
belki gölgesinden öğrenebilirim
siyahla beyazın
güneşin altında
aynı rengi giydiğini
belki anlatabilirim umuda
en çok nerede
beklenildiğini
Yüreğinize sağlık,güzel bir şiir okudum...