Felaketin Esintisi
Felaketin Esintisi
Durağan hayatın durağında bekleyen içtimaya hazır yüzler, Beklemeyin bir durak daha! O güzergahı aldatıp yoluna gitti... Başlayın yürümeye yol uzun; bitmez yürümeler ve boşalan terler... Adımların can çekişti ama beş vakit sonra acımalar da bitti... İnsaoğlu nankörün efendisi, kedilerde bulmayın bu problemi! Bir çok beden aldattı diriliş esnasındaki basit yüzleri, Sen de aldanırsın benim gibi, bari aldatma solmasın yenileri. Bir sonraki duraK mutluluğun gölgesi ve aydınlık sahnesi... Güneşi batmayan ve kötülüğü dinmeyen ülke; kapitalistlerin projesi, Ağlattı acınacak hayalleri, yordu insanı; para oldu insanın efendisi, Benim efendim mutluluğun sevgisi yani sevecek bir yüzün siyah gölgesi, Senin de gölgen sevginin efendisi çünkü güvenecek iki kelimenin son cümlesi... Boş arazi içinde kışın bitmesini bekleyen bir çobanın hasat özlemi, Yürüyün durağan adımlar, kuşatın ki aralanmasın sonsuzluk perdesi, Ben de yürüyorum sinsi sinsi, sizin gibi, belli etmiyorum izimi, Bir kaç adım kaldı öteye, bu görülecek hesap sanki felaketin esintisi... LâM |