Sıfırdan başlayıp şimdi biz Yaşayıp sonuna kadar acılarımızı Ancak aşk ile ayakta kalabiliriz
Öyle bir labirente girdi ki dünya Yolların yittiği Bir devrin bittiği yerdeyiz Önümüzde dipsiz bir uçurum var...
*** Piyangodan çıkmadı Korona Bu ölümcül bir virüs Bu bir büyük ekonomik kriz, Elitlerin pandemi provası Kendilerince hoş Dünyalılar için boş Karşılaşabileceğimiz en kötü En şaşırtıcı sürpriz(!)
Yoktan varetmek için Aşkın pusatlarını kuşan şimdi Yıldırım hızıyla uçan at Yürek ile beyin Pegasus Gecenin karanlığında Çoğaldıkça yıldızlar Ufkunda yeni güneşler yarat!
*** Yalnızlığa mülteci sessiz çığlıklar Dal kıpırtısız, yel kesik Maket gibi kalakalmış Hayâlet kentler içinden geçtik...
İçimde yere batan saraylar Kararıp kalan günler aylar Yıllarca yankılandı Uzayın boşluğunda sesim Bir sen kaldın hayâlimde Bir de sanal resim...
Gülüm benim, beterin beterini Yeterin yetmezini gördüm Sana canım dedim; Gözlerinde gece boyu Yıldızlarıdan taç yaptım Ayçiçekleri, akasyalar Papatyaları saçlarına ördüm Başına çelenkler taktım
*** Çaresizlikler, zindanlar Labirent, dehliz, tünel Lâğımlardan sürünüp geldim Deneye yanıla aşk yordamıyla Benliğimi saran Gül kokulu sen yorganıyla...
Bileklerimizde küflenmiş kelepçeler Ayaklarımızda prangalar "Zincirlerimizden başka yitirecek" neyimiz var ki bizim?!
"Ya istiklâl ya ölüm!"diyerek Aşkın bayrağını çekmek için göndere Yedi düvele kafa tutana O en büyük öndere Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk; başkomutana!..
Şaban AKTAŞ 28.03.2020 - 09.29
EMPERYALİST BUNALIM ÇAĞI
Bin umudun olsa hep boşa çıkar Küresel sermaye, monarşik çıkar Kendi mezarını kazan kendisi; Dünya halklarıyla kim başa çıkar?!
Hırsla sömürüden alıyor hazı Kurnaz tilki bulup yoluyor kazı Ölümü görenler sıtmaya razı Kovid-19 la kim başa çıkar?!
Pandemi yaratıp kriz üreten Parçalayıp bölüp ülke yöneten Virüsünü sende bende deneten Sizin de yolunuz yokuşa çıkar?!
Kim ne bilsin nedir başa gelenler Gerçeğin farkında aklı olanlar Virüs icadedip derman sunanlar Ekonomik kriz savaşa çıkar!
Evdeki hesaplar çarşıya uymaz İnsan olan başka insanı soymaz Elitler dünyayı yutsa da doymaz Bu yolun en sonu en başa çıkar!
Bu çağ emperyalist bunalım çağı Dünyayı yutmaya yönelim çağı Nemrut’un çağına dönelim çağı Daha nice savaş kargaşa çıkar?!
Aktaş der ki haklı olan kazanır Hak yolunda aklı olan kazanır Açılan yaralar bir bir gözenir Haklı olan ergeç en başa çıkar!
Şaban AKTAŞ 27.03.2020
KAİNATIN DÜZENİ
Dünyalı olmanın zevki bir başka Acısı tatlısı zeh’ri bir başka Yürekler derinden düşünce aşka Baştan sona düşer düşe kainat!
Evvel ahir zaman nerede başlar Nasıl olmuş gökte ateşten kuşlar Uzayıp giderken uzayda düşler Bir büyük ateşe düşe kainat!
Sonun başı, başın sonu oluyor Özünü arayan O’nu buluyor Her sırrı bilime konu oluyor Aklına bir özet düşe kainat!
Beynimin içinde bir karakutu Her kafada elbet sır karakutu Say yediğin elma ile armutu Amel Defteri’ne düşe kainat!
Sev dünya insanı güneşi ayı Serdiyse gözüne güzel doğayı Kuşların dilinden dinle duayı Gün doğmadan girer düşe kainat?!
Yıldız yıldızçiçek sermiş gözüne Nektarıyla balı vermiş özüne Nankör ise perde çekmiş yüzüne Aleme ibrettir, neşe kâinat!
Hiç sebepsiz bir şey yoktan var olmaz Var olan bir nesne asla yok olmaz Niye güneş gökte birden çok olmaz Katlanır mı birden beşe kainat?!
Güneşin bir doğup bir batası var Her yıldızın yolu, bir rotası var Âşkla sevmeyenin çok hatası var Topluyor aklını başa kainat!
"Yeni Dünya Düzeni" mi; tanımaz Öldürüp de üzeni mi; tanımaz Aklı gücü seni beni tanımaz Aşk ile güzele koşa kainat!
Ömründen önce de bir şeyler vardı Öncenin öncesi soldu sarardı En başını görmek akla zarardı Beyin döner bir güneşe kainat!
O nurlu ışığa kimse bakamaz Aşkla yanmayan O kata çıkamaz Var olan düzeni kimse yıkamaz Yoktur evrende bir köşe kainat!
Aktaşım aşığım softa değilim Akılsız boş beyin kof da değilim Yalnız bir başım var çok da değilim Dönmez devran asla boşa kainat!
Düşler başın almış uçup gidiyor Ben bunun adına aşk derim işte Gökyüzüne delik açıp gidiyor Ardında ne var ne yok derim işte!
Aşk yokluktan seni düşle varetmek Nefes alıp vermek işte var etmek Hayâli gönlüme sarıp yâr etmek Gökte bulut oldu kederim işte!
Yağmur ardında gökkuşağısın yâr Saçlarınla buğday başağısın yâr Gözden kâlbe gönül ışığısın yâr Bak ateşe döndü her yerim işte!
Bir uçtan bir uca savrulan bendim Zerresinde külün kendime geldim Her türlü derdimi seninle yendim Derdimin dermanı küllerim işte!
Aşık Aktaş uçtun kendinden geçtin Aşkı yâr gözünden doluca içtin Güzeller içinden sen gülü seçtin Güneşten gül açtı günlerim işte!
Şaban AKTAŞ 30.03.2020 - 09.49
Ben de günlerdir kapalı kalışın şiirini yazmak istedim Dilime düşen şunlar oldu...
DÜNYALIK ZİNDAN
Sen ey bahardaki Çiçekli badem ağacı Ben olmasam da Meyveye duracak dalın Esecek rüzgârın Konacak var dallarına!..
Kovanın olmasa da Bir ağacın kovuğunda Peteği dolduracak balın Yarının güvencesi arılar...
Bense çaresiz insanım, Düşmanım insan Gelmiş geçmiş En büyük canavar; Ne İsa’nın ne Musa’nın Eli ayağı Yeryüzüne değmeden Yokken elindeki asa Arı balını yapar Pırıl pırıl akar berrak sular Göze göze gözesinden...
Kaç gündür Ne yolcuyum ne hancı Tutukluyum dünyada Korona virüsü yüzünden Kendi yalınızlığına mülteci Kendi sesine yabancı!
Şaban AKTAŞ 25.03.2020 - 18.12
ELİTLERİN DÜNYASI
Fen bilimi teknik yükselme çağı İnternet dünyası örümcek ağı Tarantula gibi sardı dünyayı Korona elinde kaldı bu dünya?!
İnsanın nesline bunca hiyânet Yeter artık kopsun kızıl kıyamet Yok mu ki Tanrıda cana merhamet Şeytan eline mi kaldı bu dünya?!
Ne gizli dolaplar kapı ardında Sönerse ocağın kimin derdinde Nükleer silahlar kimin emrinde Karteller elinde kaldı bu dünya!
Sen ki yaşar iken ölü gibiysen Yıkanmış beyninle deli gibiysen Değişir mi sandın ölüp dirilsen Aktaş ne günlere kaldı bu dünya?!
Şaban AKTAŞ 26.03.2020 23.39
GELİNCİK ÇİÇEĞİ
Yüzün güleç açmış senin Bir resmini çekmek gerek Gülce zarif ince tenin Telli duvak örtmek gerek
Hey gelincik hey gelincik Endamın var ipincecik Gül yanaktan bir kerecik Eğilip de öpmek gerek
Sana baksam alınırsın Esen yelde salınırsın Gelin diye bilinirsin Duvağını örtmek gerek
Beni hoyrat biri sanma Gül yüzüme, gel utanma Hoyrat esen yele kanma Sana düğün dernek gerek
Şaban Aktaş 25.03.2018 - ADRASAN
KAPAN?!
Kapana kısılmış garibin eli Kapanın elinde kalıyor para Omuzdan kesilmiş vicdanın kolu Sarmış tüm bedeni kapanmaz yara!
Kapa kapa bir gün delik bitmiyor Lira pul oldu metelik etmiyor Seçim bitti başkan gelip gitmiyor Laf ile tepeden bulunmaz çare!
Geldi hapishane günleri geri Beş adım ileri beş adım geri Zindan etti virüs güzel günleri Kuşlar leşe dönüyor kara kara !
Ata kendi eliyle ekip dikti Bozkırın içinde çiftlik yeşertti Esaretle virüs halkı gebertti Leş yiyen akbaba bir kara karga
Gel de garibanın evini bir gör Ne yiyip içiyor halini bir sor Alışan açgözlü doymak bilmiyor Yoksa hiç bu kadar düşülmez dara!
Şaban AKTAŞ 31.03.2020 -18.16 ****
KORONA GÜNLERİ -3
AÇ KAPIYI GARDİYAN!
Alışkınım hapishaneye Sabah akşam sayım Dıştan sürgülü demirparmaklıklar Açılır kapanır her sabah, Havalandırmaya çıkartılır Daracık meydanda sırayla koğuşlar
Olmaz olmaz demeyin Yaşım Altmışaltı fakat Yine düştüm hapishaneye Bu kez aradaki fark şu Yalnız ben değil; bütün dünya Herkes evinde tutuklu!...
Lanetliyerek elitleri Yaşasın halklar!" diyerek Volta atıyorum balkonumda Aklıma bin türlü gelen var Dokuz adım ileri, dokuz adım geri -Aç kapıyı gardiyan; İçeride boğulup ölen var!
Şaban AKTAŞ 24.03.2020 - 18.00
Covid -19
Sokaklarda ölüm sessizliği Yalnız temizlik işçileri ile Nevalesini günlük Çöpten çıkaranlar var; Virüsler ile boğuşarak Yaşam savaşı veriyorlar!..
Neler yok ki çöplükte Kimin ne attığı belirsiz Bu koronalı günlerde Açsam kapağını çöpün Ben kesinlikle ölürüm Törensiz gömülürüm!
-II-
Sokaklarda ölüm sessizliği Doğaya yaradı bu temizlik Cıvıl cıvıl serçe yavruları, Meyveye duran dallarda Kumru, serçe, karakarga Hepsi mutlu bir arada...
Fabrikatörler, sanayi devleri Tekeller, tröstler, karteller; İlimunati, Rothschild, Zion Black Nobility, Rockefeller Trilaterale Komisyon, Bilderberger, CFR; birlikte Yutacaklar dünyayı neredeyse?!
-III-
Sokaklarda ölüm sessizliği Can alıyor Covit - 19 Filler döğüşür iken Ezilen çimenler oluyor Korona virüsü ile gelen ölüm Önce yaşlıları vuruyor!..
Piramidin tepesinde elitler Her türlü şeytan var içlerinde Pedofili üssü Vatikan Dillerinde din, ellerinde kan Hepsi aynı kapıya çıkar Akıl almaz sapıklıklar!
-IV-
Emperyalizmin son aşaması İnsanlığın yüz karası; Yapımı Amerikan Bir filmin sonunda Yanar iken cayır cayır "En büyük benim!" diyordu Ceyar!
Vahşi kapitalist rezil dünyada Vazgeçmedi insan hırsından, Gel gör ki cömerttir Günana Işığını sakınmaz kimseden Yerdeki koronoyı yokedecek Güneşin çevresindeki korona!
Ey açgözlü kapitalist yüzsüz Çek kirli ellerini yakamızdan; Güneşe yön veren doğa Bir gün bile doğmadı tersinden; Her bir boka sahip iken(!) Daha bizden ne istersin sen?!
Şaban AKTAŞ 24.03.2020 - 11.36
COVID -19
Märchenstunde
Wir sind durch einen Apfel in die Welt gekommen und wir werden durch eine Fledermaeuschen die Welt verlassen! So glauben wir die Menschen sehr leicht an die Maerchen!
(Bir elma sayesinde dünyaya geldik, bir yarasa sayesinde dunyadan gidecegiz Böyle işte biz insanların aklı Masallara kolayca inanmaya meraklı gibi türkceye cevrilebilir. Ama ben almanca düşünerek yazdım
Şaban Aktaş 30.03.2020
ANDIZ AĞACI
Balkona çıkıp sağa sola baksam Betonların altında o eski gecekondu semti Ekip diktiğimiz bahçeler, konu komşu Arabacı Mıstık, Bekir Amca, Taksici Recep Şimdi hangi alemdelerdir acep?!
O günlerden kalan tek tük birkaç ağaç En büyüğü andız ağacı; ağabeyim ile diktik Ben Ortaokul birinci, o üçüncü sınıfta idik Bahçe duvarlarının altından geçen Su arıkları vardı o zaman, sebzeleri sulardık.
Bizim de gecekondumuzun yerinde Dokuz katlı bir apartman var şimdi Sakinler toplantıda bir araya geldik Kapalı otopark yapmaya karar verdik Yoksa kuşlar pisliyor otomobilleri
Birkaç komşu dedi ki; "Bu ağaç kesilsin!" Ben razı olmadım, dedim ki O ağacı ağabeyim ile ben diktim, Ne dalında esen yel eksilsin Ne de kuşların yuvası bozulsun isterim!
Ağaç temiz hava, kurda kuşa yuva Şöyle bir hesabettim, O ağacı bir diken bilir, bir de o devri yaşayan; El ne bilsin; tentenin üstünde bir delik Delikten geçen Andız ağacı, Ellibeş senelik?!
Baktıkça büyüyen Andız ağacı Yaz sıcağı çöküyor tepemize Elimizde kazma kürek, arıklardan su akıyor Kimler varsa eskiden mahallemizde.. Dönüyor hepsi merakla yüzümüze bakıyor
Şaban AKTAŞ 30.03.2020 - 15.23
Görsel: Şaban AKTAŞ
GÖKKUŞAĞI
Nerede din istismarcısı var Şeyh var, şıh var Gördüm ki gözü Harem ile haramda İstemiyorum kimseyi Tanrı ile aramda; O bana benden yakın Yüreğimde şah damarımda...
Ne ben O’nun içindeyim Ne O benim dışımda Her yerde hazır ve nazır Nefes verip alışımda Yüreğimin her atışında En zor anımda kurtarıcım Gönlümde doğasıyla Canıma Hızır, doyasıya huzur...
O elimden tutan el ise Gönül ovamda engin Efil efil yel ise Yüreğimde ahenk, ritim Gül gülistan bülbüle dil ise Ne imam, papaz, haham Ne cami, ne mescit isterim Ne sinegog ne havra ne kilise!
Şaban AKTAŞ 28.03.2020 - 14.34
Şaban Aktaş 28 Mart 2017 · İLKYAZ GÜNEŞİ
soğuk kış günlerinde tir tir titrerken bedeni nasıl özler ten güneşi çayda buğulu dem öyle özledim seni...
sevgigönül coşturan gülüşe çiçek açtıran yürek sıcaklığı yüzünde aydınlık dudağında nem gözlerin ilkyaz güneşi kanıma düşen cemre canım, bi tanem...
ben güneş isem sen nesin deme sakın ola sevgini ışığını gözlerinin dünyamdan esirgeme
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
AŞKIN BAYRAĞI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AŞKIN BAYRAĞI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.