Yaprak yeşilgülüm d/alda Dal çiçekte arı balda Sevip okşadıysam elde Gülyüzün tüter burnuma
Dağ yolları adım adım Hep seni sordum aradım Tel tel saçını taradım Dal hasret tüter burnuma
Kaşı kalem ak kâğıtlar Şarkı türkü tüm ağıtlar Salınır salkımsöğütler Saçların tüter burnuma
Güneş yüzlü papatyalar Aç kapat gözünü yalar Aşk ile tüm düş rüyâlar Her an gül tüter burnuma
Hasretinle oylum oylum Deştin kâlbi fidan boylum Gözüne yıldızlar koydum Ay yüzün tüter burnuma
Şaban AKTAŞ 29.01.2020 23.55
BURUN KILI
Burnundan kıl aldırmayan Nice şair yazar gördüm Közü tuza bandırmayan Mangalda kül tozar gördüm
Aşkta ne yalan ne hile Bülbülün dilinde çile Uçar uçar konmaz güle Aşkı söyler yazar gördüm
*** Yağmur yağmur sicim sicim Aşkla doldu taştı içim Yıldız yıldız biçim biçim Aşkı göze nazar gördüm
Ayva turunç narım da var Kar içinde nârım da var Kâlpte iki yarım da var Gül kendini yazar gördüm *** Erilmez daldan düşmeden Yenilmez ham çiğ pişmeden Kâlpten közle kül deşmeden Çarşı pazar gezer gördüm
Bir gariplik var bu işte Ya düştedir ya gidişte Dostları alışverişte Görsün diye gezer gördüm *** Gerçek aşkın bir şairi Tanır Yunus Emre piri Çağlar boyu hâlâ diri Gönüllerde mezar gördüm..
Aktaş ne desen nafile Sözün cahile gafile Elde kitap dolu file İçi bomboş yazar gördüm...
Şaban AKTAŞ 28.01.2020 - 15.00
BELİNE KADAR!
Örtülüydü saçı teline kadar; "Saçlarım var!" dedi "Belime kadar!" Gelin olacakmış o güzel şimdi Bakalım saçının teli ne kadar?!
O gönül verdiyse daha geçilmez Saçının teline paha biçilmez "Anadan geçilir, yârden geçilmez" Gezmiştik dağları beline kadar
Giren evleniyor gelin çağına Sen de gelin ol gir gönül bağına Dilerim Tanrıdan er muradına Severim dağları yeline kadar
Mor dağların başı duman ile kar Güllük Dağı’nda bir ahû ceylan var Sevmek suç mu yoksa günâhı mı var; Saraydım elinden beline kadar
Sen de ıssız çölde suya hasrettin İşinde geceuykuya hasrettin Kâlbini sevdiğin için hapsettin Sevmiştik dağları gülüne kadar
Gözünü sevdiğim esmer güzeli Eser eser gülden kesmez mi yeli Kesip de saçından versen bir teli Gel gör şimdi gönlüm deli ne kadar?!
Aktaş’ın adını aşksız hiç anma Aşk yok ise sen de boşuna yanma Sevdi diye seni delidir sanma Sevgim dilde yelden teline kadar
Şaban AKTAŞ 29.01.2020 - 12.16
29 Ocak · ÇEKMEK & ÇEKTİRMEK
Dişimin ağrısı başa çıkıyor Başımın ağrısı dişe çekiyor Hekim çekmem diyor, kök çektiriyor Çeksem mi çekmesem mi bilemedim?! :)
Şaban AKTAŞ 29.01.2020
YAŞAM VE ÖLÜM
Ağlaya ağlaya geldik cihana Sık dişini canım, bir ömür sabret Öyle tatlı gaflet çöker ki cana Ağrısız acısız yaşam bir hasret
Keten ipek atlas libas farketmez Her yer yatak olur gönül dert etmez Giden mutlu gider acı farketmez Yaşam sonsuz rüyâ, ölüm bir gaflet
Yaşamak Tanrı’nın da bir rüyâsı Yaşarken gördüğün keder dünyası Bu cihanda kalır her türlü yası Her ölüm bir doğum, yeni bir hasret
Kainat zıtlıklar üstünde kaim Kanında geninde sütünde daim Keyfe keder bitmez, geçmez mi/adım Her doğum bir ölüm yeni bir gaflet
Aktaş bir uyur bir uyanır insan Sen ister gerçek say ister rüyâ san İç içe mutluluk ve karabasan Yaşam ölüm, ölüm doğumdur farzet!
Kırılsa gönül sarayı Tuz buz saçılsa İçe batan cam parçası..
Şaban AKTAŞ 28.01.2020 - 20.25
BURUN KILI
Burnundan kıl aldırmayan Nice şair yazar gördüm Közü tuza bandırmayan Mangalda kül tozar gördüm
Aşkta ne yalan ne hile Bülbülün dilinde çile Uçar uçar konmaz güle Aşkı söyler yazar gördüm
*** Yağmur yağmur sicim sicim Aşkla doldu taştı içim Yıldız yıldız biçim biçim Aşkı göze nazar gördüm
Ayva turunç narım da var Kar içinde nârım da var Kâlpte iki yarım da var Gül kendini yazar gördüm *** Erilmez daldan düşmeden Yenilmez ham çiğ pişmeden Kâlpten közle kül deşmeden Çarşı pazar gezer gördüm
Bir gariplik var bu işte Ya düştedir ya gidişte Dostları alışverişte Görsün diye gezer gördüm *** Gerçek aşkın bir şairi Tanır Yunus Emre piri Çağlar boyu hâlâ diri Gönüllerde mezar gördüm..
Aktaş ne desen nafile Sözün cahile gafile Elde kitap dolu file İçi bomboş yazar gördüm...
Şaban AKTAŞ 28.01.2020 - 15.00
İKİ MARS BİR TERS
Hayat yolu kaygan ıslak Yağmur ile çamuru bol Kol kırılır tepektaklak Yürür iken dikkatli ol!
Kırılan kol zâr içinde Yollar buzlu kar içinde Her şeytanlık var içinde Yürür iken dikkatli ol!
Hayat iki mars bir terstir Yengi, yenilgiyle derstir Düz yolda kör şeytan destur Yürür iken dikkatli ol!
Aşık Aktaş yolun uzun Kışa döndü yazın güzün Sonuna gelmeden sözün Hakka karşı rikkâtli ol!
Şaban AKTAŞ 28.01.2020 -13.05
KARDAKİ G/İZLER
Karda yürü izin olsun Kendine has çizgin olsun Gittiğin yol düzgün olsun Yalnız kendi izin kalır
El izinden gider isen Yolda zikzak çizer isen Doğru iken eğrilirsen Ne izin ne yüzün kalır
** B/aşka derdi dert etmeye Hâyâl gözünden gitmeye; Dostça muhabbet etmeye Bir nefesçik sazın kalır
Kar ayazda üşür isen Kâlbe közü düşürdün sen Kardeleni düşünürsen Kar beyazgül yüzün kalır
***
Karlı dağın başı duman Ömrün karakışı yaman Gül aşkıyla doldu zaman Kâlbinde gül sızın kalır
Aktaş yürü izin olsun Kar yanığı yüzün olsun Kar erisin güzün olsun Aşkla bahar yazın kalır
Hava soğuk üşüyorum Tut elimi sevdiceğim Düşe kalka yaşıyorum Tut belimi sevdiceğim
Yaz baharı geçti ömrün Sonbaharı sende gördüm Şimdi karakışa döndüm Tut b/elimi sevdiceğim
Kurt kocayınca maskara Daha dolmadı tezkere Düşe/yazdım ya kaç kere Tut belimi sevdiceğim
Aktaş karda çıktı yola Bir sağa baktı bir sola El tutandan medet ola Tut elimi sevdicegim..
Şaban AKTAŞ 29.01.2020 - 02.52
ARK
Göğün çemberiyle şeytan ip atlar Az daha düşünsem beynim de patlar Sabır taşı olsam, bin kere çatlar Ben beni tanımaz; o hale geldi
Üstüste dertlerim boncuk dizdiler Sapık beyinsizler çocuk düzdüler Dost bildiğim eller beni üzdüler Kötülük bedelsiz ihale geldi
Vakitli vakitsiz çalar saatler Yel ile teldedir tüm kabahatler Yüksek gerilimde takıldı hatlar Beynimde yeni ark, merhale geldi
Şaban AKTAŞ 27.01.2020
YAĞMUR ÇAMUR
Hep kendimizi düşün/memeliyiz Toprağın yağmura ihtiyacı var Yağsın yağmur yok mu bir şemsiyemiz; Canlının yağmura ihiyacı var
Yağmur öncesinde alçak uçuyor Yerden çamurunu alıp geçiyor Kırlangıç çamurdan yuva seçiyor Kuşların yağmura ihtiyacı var
Çatalhöyük’te çamur, kerpiçten evler Hayvanlar nerede ne yer içerler İnsan olsa toprak eker biçerler Çayır çimen, yağmur ihtiyacı var
Gökler duman bulutyağmur taşıyor Kasvet hasret gibi dolup taşıyor Ağacın gövdesi kalınlaşıyor Köklerin yağmura ihtiyacı var
Gökte bulut şimşek olup çakmaz mı Gökten yere etin sütün akmaz mı; Şimşek nedir diye insan bakmaz mı Hücrenin yağmura ihtiyacı var?!
Şimşeksiz olur mu nükleik asit Bilene sorunun çözümü basit Şimşek protein;hücre et ve süt Bedenin yağmura ihtiyacı var
Sanma ki geçici ışık kaynağı Şimşekten alırız sütü kaymağı Yangınlar kül edip yakarken dağı Dalların yağmura ihtiyacı var
Güneş suyu alır göklere çeker Orman geri ister, üstüne çeker Suda erimeyen insan küp şeker(?) Herkesin yağmura ihtiyacı var...
Günümüzde insan beton mu beton Ev yaptık, zift döktük yollara ton ton Yaşlı beli bükük elinde baston Ak/taş’ın yağmura ihtiyacı var...
Şaban AKTAŞ 27.01.2020 - 17.55
AH BU SAÇLAR YİNE NEDEN KARIŞIK
Ah bu saçlar yine neden karışık Saçım kadar çok mu dert var başımda Alnım yüzüm gözüm yer yer kırışık Acılarım yine karakışımda...
Onulmaz yâreler azdı yine çok Depreşen yüreğin hiç mi/adı yok Kırıldım çok derin; deprem artçı şok Azdı çoğaldı dert yine başımda (?)
Yürek içe atıp derdin gizliyor Bir diş gibi kökten derin sızlıyor Her acıyı damla damla süzüyor Avuç avuç dertler kondu başımda...
*** Gayrı bana kurşun sıksan işlemez Hiçbir can bu kadar acı düşlemez Zeh’rimi zehirli yılan dişlemez Panzehirim aşktır dertli başımda...
Tepeden tırnağa kara büründüm Yârden aldım derdi yâre büründüm Gecede ay gibi gökte göründüm Yara gecegündüz dertli başımda...
Aktaş yeter elin ay/ağını çek Uyu artık derin derin uyku çek Gözün kapat papatyalar bitecek Düşler çiçekçiçek topr/ak taşım’da...
Şaban AKTAŞ 27.01.2020 - 11.11
YAŞLI MEŞE
Dışım gülse bile içim kan ağlar Akıl almaz başa gelen haller var Bir ah çeksem yürek ciğerim dağlar Nice türlü allar, nice haller var...
Dost görünüp düşman olan mı dersin Sırtından vurup can alan mı dersin Öldüm bittim dersin, alırsın dersin Ölmekten bin beter nice haller var?!
Acıyla güneşi deldim de geçtim Göğü aşıp sona geldim de geçtim Sırrı toprak imiş erdim de geçtim, Merhem kara toprak, nice haller var?!
Aşk ile mi bu dert, çileyle acı Bin yıl yaşıyor bir meşe ağacı Toprak imiş her bir derdin ilacı Göğe çıkan nice ince dallar var...
Aktaş yetsin artık göğe sürgünler Tanrım bana meşe kadar ömür ver Kaba ağaç dalı ile mi gürler Dalda nice nice ince haller var?! .
Şaban AKTAŞ 26.01.2020 - 19.31
Şaban Aktaş 26 Ocak · Bitecek sanma hiç gelmiyor sonu Aşk öyle sımsıcak sonsuz bir duygu Ne gündüz aş ister ne geceuyku Pervane ölmeden ateşten şaşmaz!
Sen susarsın dilin kendi konuşur Gönül bülbül gülde diken konuşur Gül dalı var iken çölde buluşur Sevda ay’la dolan güneşten şaşmaz
Bir aşk için kaç gün ay günle dolar Yirmi Sekiz günde bir dolunay var Hilâl, Külay, Gülay bir Yeni ay var Ay kül olsa yine güneşten şaşmaz
Şaban AKTAŞ 26.01.2020 - 15.59
Şaban Aktaş 26 Ocak · AŞK GÜNEŞİ
Bu aşk beni öldürecek Bitsin artık bu acılar Yüzümü kim güldürecek Kâlbe gül diken sancılar
Ölsün diye duacı var
Aşka düşen yaş döküyor Başa karakış çöküyor Otuz iki diş çekiyor Diner mi hiç bu sancılar
Azı karar çoğu zarar Yalnızlığım kime yarar Toz duman kül hatıralar Yanardağlarda sancılar
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ocak 2020 Şiirlerim / Şaban AKTAŞ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ocak 2020 Şiirlerim / Şaban AKTAŞ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.