Mevsimsel AşkBir umuttu sevmek Görüş alanından, görüş kabinine Tutunmaktı bir dala Kelepçelemekti umudu kendimize Son baharları ılık Kışları sıcak ve yazları soğuk Her mevsime uydurulmuş bir sevmek Yormayan, terletmeyen Bazı aynı yastıkta bir baş olmak Bazı bir tencerede kaynamak gibi Severdik yedi iklim, dört mevsim Ta kaf dağının ardından Cücelerin diyarına kadar Ararken bir birimizi samanlıkta iğne Yitirirken delik bir cepten düşen lira gibi Habersiz, sessiz ve kederli Ve bir çocuk gibi veyahut çocuksu Aldatılmaya gerek yok artık Ezberledik kendimizi aldatmayı Az bir kaç gün daha Az biraz düşüncede yoğrulmak Ve bütün dağınıklığın aslında hiç birşey olmadığını fark etmek sonunda Zaten yanan ciğerimiz değil Sönmesin diye komşudan alınmış ateş Göğsümüzün orta yerinde harlanan.. |