Dile Gel Hey Türk Dünyası Dile Gel!
Üç maymunluk, şeytanın ilk ilkesi,
Dile gel hey; Türk Dünyası, dile gel! Mamur kalmaz başeğenler ülkesi, Dile gel hey; Türk Dünyası, dile gel! Dalkavukluk, sükût, alkış bol minnet, Akılsızĺık hummasından son cinnet, Beleş değil ne cehennem ne cennet, Dile gel hey; Türk Dünyası, dile gel! Kemikler dağ, akan kanlar göl oldu, Yurtlarımız yağmalandı çöl oldu, Boylarımız budununa el oldu, Dile gel hey; Türk Dünyası, dile gel! Dünden miras övüncümüz şan bile, Seçimimiz ölüm, zulüm hem çile, Düştüğümüz şu halleri gör hele, Dile gel hey; Türk Dünyası, dile gel! Hamasetten, kurtulmazsa siyaset, Bütün neslin ödeyecek hep diyet, Boyun eğmek, ne de biat hidayet, Dile gel hey; Türk Dünyası dile gel! Her musibet, taç başımız üstünde, Çaresizlik, sözde sabır postunda, Biliyorlar; düşmanın da, dostun da, Dile gel hey; Türk Dünyası, dile gel! Şimdi yüzler mutluluktan gülmüyor, Soykırımlar, zulüm eksik olmuyor, Kardaşlarım eceliyle ölmüyor, Dile gel hey; Türk Dünyası, dile gel! Özcan İşler |
Eski Çin'de idam mahkumlarının son gecelerini hep birlikte neşe içinde geçirmelerine izin verilirmiş. Mahkûmlar, cellât da aralarında olmak üzere, hep birlikte sabaha kadar şarkı söyler, en sevdikleri yemekleri yer ve pirinç rakısı kadehlerini peş peşe yuvarlayıp mutlu olurlarmış.
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte cellât, ansızın hareketlenip palasını çeker ve hafiften çakırkeyif mahkûmların kafasını, tırpanla başak biçer gibi alıverirmiş.
Yine böyle bir infaz ayininde mahkûmlar, sabahın ilk ışıklarına kadar pek güzel eğlenmişler, şarkılar söyleyerek yiyip içmişler. Derken güneşin ilk ışıkları dağların arasından görünmüş. Fakat hiçbir şey olmamış.
Mahkûmlardan biri, cellâda sormuş:
"İnfaz neden gecikti? "
Cellât:
"Gecikmedi ki" demiş.
"Fakat kellelerimiz yerli yerinde duruyor" diye diretmiş mahkûm.
"Size öyle geliyor" demiş cellât, palasına bulaşan kanı göstermiş mahkûma.
Dehşete kapılan mahkûm,
"Nasıl yani?" diye mırıldanmış.
"Ben çok hızlıyımdır" demiş cellât."
"Ayağa kalktığın anda kellen kucağına düşecek."
Kıssadan Hisse; Kelleniz çoktan gitmiş olabilir, ancak siz bunu henüz farketmemiş olabilirsiniz.
Bir şey olmuş, ama siz olan şeyi henüz idrak edemediğiniz için birşey olmamış gibi davranıyor olabilirsiniz ve kellenizin hâlâ yerinde olduğunu sanıyorsunuz.
Gerçeği anlamanız için ayağa kalkmanız gerekiyor...
Alıntı
Özcan İşler tarafından 10/2/2021 4:02:06 PM zamanında düzenlenmiştir.