HEY KERVANBAŞI!
Kırbaç gibi şaklıyor zamanın tiktakları
Ben dahi bilmem çizdiğim zikzakları Bilgiye susuz kalmışım her yer kuru Artık görünsün bir vaha suları duru Develer içsin, Kervan içsin, Ben içeyim Coşkun sakinlikle kendimden geçeyim Omuzlarım taşırken anılarla yükümü Parmakla Kalemler yazsın öykümü Bu yükle nasıl sırattan geçilir bilmem Beyin diyor ki bana Ben eskiyi silmem Yürüyoruz katar şeklinde sıra sıra Akıllanıyoruz kafamızı vura vura Bu yük ağır ve bacaklarımız ince Ah etmez İnsanoğlu yükünü sevince Sakatlansa dahi taşır ayağı sürüyerek Herkes vuslatına gider adımla yürüyerek Aman dağılmasın yolda Allahın kulları Hey Kervanbaşı sakın bırakma yuları |