HESAP NASILSA SORULUR
Benim dünyam;
Duru... Kalbim, dilimle bir. Adımda soyadımda bellidir. Kaç kadın tanıdım burada Üç beş isimli... Kaç erkek, kadın profilli... Ve kaç vijdansız ! Bir hırs ki, şeytana kalmamış bir iş. Sahte çoğunda, dildeki söz, yüzdeki gülüş. Ve cana düşman haller. Üstüme üstüme gelenler; kendileri olamayanlar.! Kime hizmetiniz; biliyorum. Boşa nefesiniz dünyada.! Şimdi kim var sırada? Bilmiyorlar yaşamamın anlamı; An’da... Yaradanın orada olduğunu. AŞK’ı sevdiğine verdiğini. Ve gönülde olan benliğini. Ben; bütün düş kırıklarımı topladım. Yıllarca ağladığım, gözlerimi susturmayı öğreneceğim şimdi biliyorum. Umide sarıldım her yıkıldığımda. Ayıkladım cümlelerden ayrık otu gibi kelimeleri. Inanmak istediğinde, her seferinde; yüreğinle kavga etmeyi bilirmisin sen ! Hep ona güvenirken; yanılmayı? Sevmesin !! Yakmasın canları çok yüzlü; Hercai.! Bilmediğim unutmayı; deniyorum olacak... Her yer alçak ! Ve zaman, taşıyacak geleceğe tüm bu yanlışları. Doğruyu bulana kadar, hepsine bir bir. Ya sen olmasaydın yarab. Ya tutmasaydın elimden? Ya mahrum kalsaydım, huzurunu veren sevginden? Insanla sakın sınama beni bir daha ne olur. Yüreğim evin. Zalimeyse hesap, nasılsa sorulur ! Nigâr Güler. 13.03.2018. (Firuze) |