SIZINTIUzun geceler geçirmenin sızıntılarını çekiyor hayat Umudun sadece söylemleştiğini savunacak değilim yapabileceğimiz bir şey vardır her zaman yakıp bütün hüzünleri,deli sulara bırakınca küllerini kırlangıçlar için olmasa bile bir göç mevsimidir, başlamıştır Sevdalılar için akan nehirler bilirim sıkıntı veren bir havadır sanırsınız ikilemler içinde kalır aklınız yapmayın,yapabilmeyin iki kelime ile yıkabilmeyin kurgulanmış gelecekleri her şeyin anlamsızlaştığını savunduğunuz zaman anlamlaşır tükenecek şey değildir umut dediğiniz,serzenişlemeyin Bir rüzgar,yağmur ve çiçek... nasıl da yırtar kısa süren sessizliği ki bir kız çocuğu hayatlandırır dünyayı yaşamak olsa en güzel becerisi geçmiş zaman kiplerine genişlik katabilmek de mi marifet -yoksa- uğruna sevdalara kapıldığınız ne varsa Us’uzunu kamaştıran, Kahverengi gözlerde -hepinizin- görünen sızıntı bakışlar gibi ne varsa "umutlar bitti" ile başlayan hayatlara bağışlayabilmek de mi -yok- yok ki yok,ben ki yok,siz ki yok hayat ise; yapabileceğimiz bir şey vardır her zaman Yürümek,mavi kuytulardan geçerek yıldızlara yıkmak o üryan yalnızlığı karanlık kuyuları aydınlatan ay’ın aksi melankoli bakışlar yıllar önce söylenmiş sözler kurcalar hayatın size yanlı taraflarını sessizliğe söylemleşir her şey uzun sürer ve sayısı bilinmeyen kız çocukları doğar Hüznün başkenti olmuştur dünya sanırsınız ama ey üzüntülerini isyanlaştıranlar sebebiniz olmamış mıydı yıllar önce yaşanmış bir hayal kırıklığı Gerçekleşmemiş ama gerçekleşecek şeffaf mutluluklar bilirim koyu,karanlık yolların üstünde duran; açık,mavi kayalar bilirim uzun değil ama kısa süren hiç değil yaşanmış ayak üstü paradoksların sızdırdığı adına ne denirse o dediğim yılgın sular bilirim ne biz sevdik yaşamayı ne de hayat sevdirdi bize kendisini hiç olmaya bilirdik bize varlığın sevginden o sevginin umuttan o umudun bizden bizim ise O’nlardan başka bir şey olmadığımızı öğreten bizler olmasaydı... "Güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler göre-ceğiz... " dediler hep biz; hep çocuk kalsak da görsek dedik umudu büyüttük koyu im’lerin bırakıldığı gecelerde Çocuk kal hep çok çocuk kal içimdeki çocuk iç-im-de-ki Ço-cuk hep kal Diyerek yaşadık… farzedemedik ama bulduk kışlar içinde ilkyazları… Hasan Bilgin |