bir sen kalırdın
ırmak sütü sürerdin yanağıma
tepeden gülümser güneş el sallardın atros dağlarından hito dedenin zencefil limon çayından içer defne zeytin sabunuyla yıkanırdık soğuk olurdu zap deresi ve menengiç gölgesi seni en çok özlediğim zamanlardı bir gün görmesem yangındı içim kınalı tütsüler karanfilli elma kokusu dolardı burnuma gecenin barok zamanları olurdu seni beklediğim bir cam kenarı bir duvar dibi yıldızları götürürdü evine samanyolunun zemheri vardiyaları başlardı işçilerin ne çok zordu para kazanmak karlı yollarda tapınak olur yüzüm sürerdim nefesi kesilmek gibi hayran bakış ılık bir aşktın içime bağdaş kuran hızla akan mevsimler akıntıya ters yüzüş törpüsü ömrümüzün bir aşk ayininde gecenin tükettiğimiz yolculuğun son menzili ve ödediğimiz koca anlar sen kalırdın içimde bir bir sen |