YOKLUĞUNDA ÜŞÜYOR
Şu bitmeyen yollara, gözlerimi dikmekten
Yoruldu göz kapağım, kapanıyor düşüyor Karardı gece gibi, yollarına bakmaktan Titriyor duygularım, yokluğun da üşüyor Konuşma deme bana, sakin olup ta dinle Sensiz yaşamak çok zor, n’olursun artık anla Hele bir kez konuşsun, telefon da seninle İnan ki yâr bir gün de, dört mezsimi yaşıyor Bir yanım yeter derken, diğer yanım dut diyor Aşk yüzünden bu gönül, her gün bedel ödüyor Umutlu bekleyişler, her gün terse gidiyor Sanki akan şu zaman, çile, hüzne, koşuyor Ağlamaktan kurudu, gözlerimden kan damlar Eğer sevmek suç ise, geri gelsin idamlar Pencere diplerin de, oluyorken akşamlar Asla bitmeyen aşkı, yüreğinde taşıyor Onulmaz bu yarayı, hasret, hüzün sardıkça Şu ıssız yalnızlığın, ben farkına vardıkça Bahçe, park, meydanlarda, sevileni gördükçe “Ner de vuslat” sorusu, boyumuzu aşıyor Boşa mı gitti şimdi, aşka verdiğim emek Ömrümün baharın da, hoşça kal da ne demek Her akşam soğuk masa, tek kişilik bir yemek Neden benim payıma, hep yalnızlık düşüyor Doğuyor ya her sabah, güneş bile gülmüyor Benim dertli halimi, canan bile bilmiyor Bazen de söz verse de, söz yerini bulmuyor Böyle mutsuz bir ömre, Lüzumsuz da şaşıyor Sadık DAĞDEVİREN Aşık Lüzumsuz |