Bahar Bilmez Hazan Yaşar İllerimNe var ne yok sattık, üç beş paraya, Necip millet döndü bahtı karaya, Çare düşünen yok azmış yaraya. Nerde konuşan dil, gören gözlerim? Türk-İslam ülkücü devler gözlerim. Borç biriktirdik borç, üç beş kuşağa, Avuç açar olduk, dünkü uşağa, Dağda eşkiyalar, şehirde ağa. Nerde duyan kulak, yazan ellerim? Bahar bilmez, hazan yaşar illerim. Bir millet füguran, namert toyunda, Batarken basının dümen suyunda, Türkiyem arena, kalleş oyunda. Nerde, konuşan dil, gören gözlerim? Egosunu yenmiş, devler özlerim. Hep Avrupa düşü peşinde koş koş, Ne ağızda diş var ne omuzda baş, Ne talibe iş var, ne sofrada aş. Nerde, zulme başkaldıran dillerim? Bahar bilmez, hazan yaşar illerim. Gece, gündüz çalış, yatan yer âlâ, Kırk yıldır zehiri her katan bala, Son bir kurtarıcı görülür hâlâ. Nerde adaletten şaşmaz sözlerim? Türk-İslâm ülkücü, devler gözlerim. Türk’e her dayatan, sanıyor âmâ, Reva gördükleri ne dostluk amma Bazı yerde dolgu, kiminde yama. Nerde duyan kulak, yazan ellerim? Bahar bilmez, hazan yaşar illerim. Katılmayan mı var, kutsal koroya? Bir alsalar sanki, şu Avrupaya, Sanırsın başımız değecek aya! Nerde konuşan dil, gören gözlerim? Egosunu yenmiş, devler özlerim. Tutarsız hesaplar hep kaba, saba, Çatışmayla, oldu çok yıllar heba, Kanımız, canımız, malımız caba. Nerde duyan kulak, yazan ellerim? Mazlumlara hayat veren sellerim. Eş dosta her zaman hazır masalar, Her kişiye başka işler yasalar, Hep halk gözün boyar, kuru tasalar. Nerde konuşan dil, gören gözlerim? Türk-İslâm ülkücü, devler gözlerim. Doğrar suya ekmek, tirit düşünde, Her giden, her gelen mahir işinde; Yandaş arpalıkta, aç çok peşinde. Nerde kılıçtan çok keskin dillerim? Bahar bilmez, hazan yaşar illerim. Özcan İşler |