Yolda.
Şimdilik gidiyorum
Yeşillikler yerine bozkırlara Sana değil Dümdüz bir ovaya Deniz’e çıkmıyor sokaklar Yalnızlık senfonisi çalan Issızlara çıkıyor Sahil adamı Gider mi öyle Çayırlara deme Issız çayırlıklarda Doğdum ben Mavilik içimde kalacak bir süre Bir zaman özleyeceğim Su sesini Dalgalarla uyuyup Çekirge ağustos böcekleriyle Harman yerlerinde sabahlamak Benim de harcım değil Sorma Deniz gözlerine Az vakit bakamayacağım Çam kokularını da bırakıyorum Sıra sıra Sıralanmış Hasretler bırakıyorum sana Her otogar İçime Zamk gibi yapışır Ağaç kütükleri içinde Mavisiz bir sabaha gidiyorum Mavili günlere kavuşmaya Hasretle Selam ve Hasretle ... |