HAKKINI HELAL ET!Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Eğitimli aydın entelektüel ve
önemli bir partinin Gençlik Kolları Başkanlığında bulunmuş ve sonrasında vekillik yapmış çok yakınım olan biri zarif ve dokunaklı bir dille bu isteğini sunmuş bana.. Beni kardeşlerinden de fazla sevip takdir ettiğine emin olsam da Kalbim af etmediği için dilimin yalan söylemeyeceğini biliyorum...
İnsanlar Helallik almayı
çoğunlukla neden hep son günlerine yaklaştıklarına inandıkları zamana bırakırlar? Daha önce ölümü düşünmediklerinden mi? Kimsenin kendilerinde bir hakkı olmadığına inandıklarından mı? Yaşadıkları hayatı düşünüp kendilerini sorguladıkları için mi? Vicdanlarıyla hesaplaşmak o günlerde akıllarına geldiği için mi? Gidecekleri alemde yargılanacakları korkusuyla mı? Düşünüyorum da.. Helallik istemeye İhtiyacı olmayan Bir insan var mıdır diye.. |
ibadetin makbul olanının gençlikte olanı denmesine benzer bu
hayattan beklentilerin yoğunluğu kişinin o oranda kendine dönük yaşadığını gösterebilir
yaşlılıkta ya da ölümcül bir hastalıktan mustarip olunduğunda hayatın maddesel cephesinden o oranda kopuluyor ve muhasebe yoğunlaşıyor
demem o ki, yaşamın farklı evrelerinde parametreler değişmekte
bir bakıma yaşayanlar ve ölüler hakkında farklı hissetmemize benziyor
yaşarken çatıştığımız kişiyi öldükten sonra başlıyoruz iyi bilmeye ve sevmeye
hayattayken rekabet var çünkü, öldüğünde aramızdaki hukuk boyut değiştirmekte
yaşayan insanlar arasındaki münasebette maddi, hayatta olmayan insanla aramızdaki bağda manevi boyut öne çıkmakta
nihayet hocam
yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
saygı ve selamlarımla...