İŞTE GİDİYORSUN
İşte gidiyorsun... gönül evimden,
Kum saati doldurmuş girdabını, Bir bir sayıyor hatıraları ve zamanı, Dönüşü yok kayıp giden dakikaların. İşte gidiyorsun... Söylenecek her şeyi bıraktım düşüncelerine, Dağ oldum egilmiştim pencerene, Dönüşü kalmadı kayıp giden saniyelerin. İşte gidiyorsun... Bütün yollar adımlarını bekler, Tecrübeler bir yenisini daha ekler, Farklıydı kulaklarıma fısıldadığın sesler. İşte gidiyorsun... Her sabah güneş gibi doğmayacaksın ufkumda, Gecelerimi süslemeyeceksin ay karanlığında, Öldürüyorum yaşadığımız günleri, Ellerime bıraktığın pişmanlıklarla. İşte gidiyorsun... Çıkmaz sokaklar gölgeni bekler, Karanlıklar seyrini izler, Korkularım hep yolunu seyreder. İşte gidiyorsun... Sokakta köpekleri görürsün, Yanındaki yavrusuna süzülürsün, Yavrusu alındımı elinden feryada üzülürsün, İşte terketmişsin benden seni almışsın. İşte gidiyorsun... Bagrıma taş basar, Doğrulugun suyundan akar, Kendimi yarına atar, Mülteci olur ütopyandan çıkarım. İşte gidiyorsun... Teslim bayrağını çekti ayrılık: Aylardan belki mayıs belki aralık... |