Hani neyin eseri olduğunu bilmediğimiz
Duygulara esir oluruz da bazen
Hiç yoktan birileri
Ve bir şeyler düşer ya aklımıza

Mazi melikeleri sarar da etrafı
Bir bahar sabahında
Zaman ve mekandan münezzeh olur ya gönül

Ve saatler duygu çıkmazına tutsakken
Nöbetçi gardiyan gibi
Arada bir yoklar ya ilham perileri bazen

Hani alırsın da kalemi eline
Çaresizliğine derman olsun diye
Hatta birazda korkularını yenmek adına

Ve üstelik
Kime ,neyi , nasıl anlatacağını bilmeden
Karalamaya başlarsınya aklına geleni

Düşündükçe düşler
Hayal ettikçe hatırlarsın da
Mah yüzlü bir ahunun gözünü görür
Için burkulur bilmediğin bir yerlerin acır

Sonra şöyle bir bakarsın maziye bakar gibi
O yan yana gelen cümleler efsunlu
Buğulu bir resim çıkar ortaya şiir misali ..
Hala bilmezsin ama kime ne yazdığını güya
Bu bilinmezlik bir yaşanmışlık hikayesi oysa

Çaresizliğe katmer olan şu gece yalnızlığının
Resmidir sanki her sözcük
Bazen çok şey hatırlatır
Bazen hiç bir şey anlayacağın

Dönüp baktığında arkaya
Kah düşlenen bir hayal
Kah düş tadında bir hayat kalır yaşanan

Ve tüm yaşananlara inat
Bir bilinmezlik kuyusudur hakikat

İçini sebebi belli olmayan bir sıkıntı kaplar da
Ser verir sır vermez saklanan mazi

Işte bu yüzdendir ki
Ne giden geri döner
Ne anlar artık beklenenler seni..

KAŞİF KANİ ERTÜRK Eğitimci şair yazar
Sarıkaya şair ve yazarlar derneği başkan yardımcısı