Gül yarası var.Ekin bitmez olmuş çöle bürünmüş Ağaçları biren, biren kurumuş Göksü yaralanmış yüzü delinmiş Toprağın bağrında sel yarası var. Hoyrat eller değmiş özü kurumuş Küsmüş bülbülüne yasa bürünmüş Hazan vurmuş kocaları dökülmüş Gülün yaprağında dal yarası var. Yiğidin şanına söz gelir olmuş Ağlamaktan iki gözü kan dolmuş Vefasız dostuna kalbi kırılmış Onunda gönlünde dil yarası var. Fiğan mı ediyor yasmı tutuyor Belli deyil hüzne, hüzün katıyor Sehar vakti dertli, dertli ötüyor Bülbülün gönlünde gül yarası var. Yuvaya bağlılar cayı yürekten Peteği örerler onca emekten Toplar getirirler bin bir çiçekten Arı kovanın da bal yarası var. Meçnun, leyla için çöllere düşmüş Kerem, aslı için tutuşup yanmış Düzen tutmaz perdeleri bozulmuş Sazımın göksünde tel yarası var. Yalnız’ım bu eller de duramaz Geçti zaman demi devran süremez Tabipler gelse de yaram saramaz Düşmandan deyil ki dost yarası var. Yalnız. |