Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
benim hiç asfalt yollarım olmadı dik yokuşlu patikalarda büyüdüm dizlerim yara bere içinde avuçlarım patlamış
kuşlara hiç taş atmadım karıncalarla çok uğraştım acaba ben kıskançmıydım
benim hiç oyuncaklarım olmadı topraktan şekil yapardım hiç birini beğenmez bozardım kumlardan evler yapar,yıkardım acaba ben savurganmıydım
benim oyun arkadaşlarım çoktu onların dağıttığını ben toplardım topların peşinden koşar,yakalardım rüzgârda kopan uçurtmalara ağlardım acaba ben salakmıydım
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
OLMADI/OLAMADI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
OLMADI/OLAMADI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
benim hiç oyuncaklarım olmadı topraktan şekil yapardım hiç birini beğenmez bozardım kumlardan evler yapar,yıkardım acaba ben savurganmıydım
benim oyun arkadaşlarım çoktu onların dağıttığını ben toplardım topların peşinden koşar,yakalardım gökte kaybolan uçurtmaları yakalayamayınca hep ağlardım acaba ben salakmıydım
Ayşe hanım dizelerini okurken daldım hayallere ne ler gelmedi ki hatırıma neler neler...Nerelere götürmedi ki beni... Biliyor musunuz ben hala o balçıktan yaptığımız şekilleri yapıp, sonrada sizin gibi beğenmeyip bozmayı özledim, sonra kumlardan kaleler yapmayı şükür ki evim bir sahil köyü onu hala daha yapabiliyorum, değişen tek şey o zam kalelerdi yapıp bozduklarım şimdi ise kalpler, kırık kalp -ortadan ikiye bölünmüş kalp- yamalı kalp -taştan kalp henüz daha mutlu kalp yapmayı beceremedim henüz ona sıra gelmedi dilerim ölmeden bir gün onuda yapmayı başarabilirim, bu hayat şartlarında çok zor ya... Ve ben slakmıyım demişsiniz ya bir de işte orası çok hoşuma gitti sanırım boza yapa akıllı olmayı başaran bizim nesilimiz oldu olmadı boz yeniden yap- şimdiki çocukların hiç böyle bir şansı yok alınan oyuncaklar o kadar çok pahalı ki mazallah bozsa önce bizim elimizden çekeceği var çocuk nasıl bozsunda daha güzelini yakalama şansı bulsun, ben bakıyorum böyle hazıra kona kona bu şartlarda bile duran beyin sanki onlar salak demek istemiyorum çünkü onların günağı yok, ama akıllı olan bizlermişiz hayatın cenderesinden geçerek bu günlere geldiğimiz için.. Canım şiirin harikaydı bana bıraksalar ben bu dizelerinize daha neler neler yazardım felsefeyi çok seferim şiirinde buram buram felsefe kokuyordu ben de bunu yakaladım sanırım ve yazdım da yazdım . felsefe ağarlıklı şiirleri yazmayıda okumayı da çok severim sanıyorum bundan 1 ay kadar öncesiydi bu siteden bir arkadaşıma dedim ki bu akşam biraz saçmalayacağım felsefe yapacağım dedim ve maden yüklü barınak şiirimi yazdım o saçmaladığım şiirim bana özel seçki ve beyaz kurdela getirmişti, işte bazen saçmaladıklarımızla bile ödüllendirilebiliyoruz, ama tabi görünüzte öyle, içeriği hiç te öyle değildi anlayana, işte sizin yazdıklarınız da da ben bu yönünüzle sizde kendimi buluyorum ve şiirlerinizi çok seviyorum . Ve hayatımda sanırım yaptığım en uzun yorum bu yorum olsa gerek ben en iyisi susayım :))) tebrikler şiiriniz bir harikaydı kaleminiz dert görmesin sevgilerimle...
güzel yürekli dost şairem; Öncelikle şiirlerinizin takipçisiyim...Felsefi şiirleri inanınızki bende çok severim.Bu sitede 230 kadar şiir paylaştım ama asıl tarzım felsefidir...O tarz çalışmaları fazla sıkmamak adına paylaşmaktan kaçıyorum çünkü hayatın içinde yeterince boğuluyoruz...Elimden geldiğince gündemde olan temalara fazla yer vermiyorum çünkü onları ustalıkla paylaşan çok değerli kalem dostlarımız var. Ben dostların şiirlerine yorumlarla katılmayı tercih ediyorum... iyiki varsınız,hep varolun, o güzel yüreğinizi kucaklıyorum... sevgimle...
benim hiç asfalt yollarım olmadı dik yokuşlu patikalarda büyüdüm dizlerim yara bere içindeydi avuçlarım tutunamamaktan, nasırlar delmişti
kuşlara hiç taş atmadım karıncalarla çok uğraştım acaba ben kıskançmıydım
benim hiç oyuncaklarım olmadı topraktan şekil yapardım hiç birini beğenmez bozardım kumlardan evler yapar,yıkardım acaba ben savurganmıydım
benim oyun arkadaşlarım çoktu onların dağıttığını ben toplardım topların peşinden koşar,yakalardım gökte kaybolan uçurtmaları yakalayamayınca hep ağlardım acaba ben salakmıydım
GÜZELDİ AYŞE HANIM YÜREĞİNE SAĞLIK BİR AN ÇOCUKLUĞUM AKLIMA GETİRDİ VAROLUN KUTLUYORUM SİZİ VE YÜREĞİNİZİ...
ahh o yıllar kumdan ev yaptıgımız o yıllar aahhh çocukluk yıllarının en güzeli kırlarda özgürce tüm oyunları oynamak saklambaç daha nicelrini şimdiki çocuklar hiç birini yaşıyamıyorlar ne yazıkki yüreğine kalemine saglık kutlarım güzel şiirdi anılarımı tazeledi tşkl not asla salak değil hep sevecenmişin bu belli şimdiki gibi
benim hiç asfalt yollarım olmadı dik yokuşlu patikalarda büyüdüm dizlerim yara bere içindeydi avuçlarım tutunamamaktan, nasırlar delmişti
kuşlara hiç taş atmadım karıncalarla çok uğraştım acaba ben kıskançmıydım
benim hiç oyuncaklarım olmadı topraktan şekil yapardım hiç birini beğenmez bozardım kumlardan evler yapar,yıkardım acaba ben savurganmıydım
benim oyun arkadaşlarım çoktu onların dağıttığını ben toplardım topların peşinden koşar,yakalardım gökte kaybolan uçurtmaları yakalayamayınca hep ağlardım acaba ben salakmıydım
est.. ben de topacım dönmüyor diye mi salak mıydım :) bunları boş verin de şiir taptze bir çocuk saflığında duruyor bunu nasıl başardınız ? mükemmel olmuş.. kaleminiz baki ola..
6-7 yaşlarındaydım babam 3 kardeşe uçurtma yapmıştı..Ben sıkı tutamadım ve elimden kaçtı gökyüzünde kayboldu.. salya sümük ağlamaktan gözlerim şişmişti çok üzülmüştüm babam yenisini yapsada giden bir daha hiç geri dönmedi..gidenler geri dönmüyor anlamıştım küçücük yaşımda yaşamım boyunca sevdiklerime sıkı tutmayı öğretmişti bir uçurtma bana....çocukluğumu özlüyorum herkes gibi...ahhh...yüreğine sağlık nerelere götürdün bizi mavi..sevgiler
Uçurtmalarım vardı elektrik tellerine takılan Kanayan dizlerim vardı kanalizasyon çukurlarından kalan. çamurdan evler yapardık, arabaların üstünden geçtiği Acaba kim salaktı? Hayata tutunmaya çalışan. Güzel bir şiirdi.
benim hiç oyuncaklarım olmadı topraktan şekil yapardım hiç birini beğenmez bozardım kumlardan evler yapar,yıkardım acaba ben savurganmıydım
benim oyun arkadaşlarım çoktu onların dağıttığını ben toplardım topların peşinden koşar,yakalardım gökte kaybolan uçurtmaları yakalayamayınca hep ağlardım acaba ben salakmıydım
kutlarım insan olmak salaklıksa keşke her kes salak olsaydı hoş bazıları insanlığımızı kullanıp bizi ezmeye kalkıyor ya işte kendilerini akillı sanan onlar asil kelme anlamıyla salaktırlar yüreğine sağlık sevgiler
benim hiç asfalt yollarım olmadı dik yokuşlu patikalarda büyüdüm dizlerim yara bere içindeydi avuçlarım tutunamamaktan, nasırlar delmişti
kuşlara hiç taş atmadım karıncalarla çok uğraştım acaba ben kıskançmıydım
benim hiç oyuncaklarım olmadı topraktan şekil yapardım hiç birini beğenmez bozardım kumlardan evler yapar,yıkardım acaba ben savurganmıydım
benim oyun arkadaşlarım çoktu onların dağıttığını ben toplardım topların peşinden koşar,yakalardım gökte kaybolan uçurtmaları yakalayamayınca hep ağlardım acaba ben salakmıydım
------------------------------------------------------------------------------ Şiirinizle çocukluğuma yolculuğa çıktım.Hatırlamak güzeldi.Masum yürekle tek derdi oyuncağı olan içten bir gülüş veya sevgi sözcüğüyle kanan,dilinde küçük kurbağa şarkısı yada en sevdiği filim şeker kız candy olan çocukluğum ahhhh gelse döndürebilsem geçmişi.Sağol şairem güzel şiirin ve hissettirdiklerin için. Farklı bir açıdan da yorumlamak istiyorum.Her nekadar çocukluktan bahsedilmiş olsada temasal olarak aslında bugün ki kişiliğinize yön veren sizi siz yapan değerleri sorgulamışsınız şiirinizde.Bunların temelinin çocukluğa dayandığını o dönemlerde şekillendiğini kişi 7 sinde ne ise 70 inde de odur diye düşündüren ayrıca mücadeleci,azimli,çalışkan ruhunuzunda bir anlamda resmini çizen bir şiirdi. Kutlarım şairem.Yine güzel.Yine muhtevasında derin anlam yüklü bir şiirdi. Emeğinize ve gönlünüze sağlık. Sevgi ve saygılarımla.
güzel yüreğinizde dökülen doygularınızı yürekten kutluyorum ve devamını diliyorum. Bir daha 2 temmuz lar yaşanmaması dileklerimle ve sizi pir sultanın direnciyle selamlıyorum güzel insan…
Diyemeyeceğim hiç oyuncağım olmadı diye, çünkü oyuncaklarım da oldu güzel bir çocukluğumda... ama en önemlisi ne biliyor musunuz? Bunu hissedebilmek, sanırım büyüdüm. Bir şiirimde anneme şöyle seslenmiştim yanlış hatırlamıyorsam.
Bir kuş gönder yıldızıma. Leylek olsun mesela Çocukken anlattığın masallarda ki gibi
Evet, herkesin bir özlemi var çocukluğuna dönmek için. Peki ya şiirde anlattığınız yavruların belki sizin bilemiyorum şiir yürek işidir, her konuda yazabilir insan. İster mi acaba Filistinde, Lübnanda, Çeçenistanda yaşayan çocuklar çocukluklarına... Offf bakın şimdi bir şiirim daha geldi aklıma hiç huyum değildir aslında ama sanırım yeri ve zamanı bu olsa gerek Hoş geldin melek! Belki gelmemeliydin, Göbeği acı dolu dünyaya Filistinli bebeler ağlar hala daha Çeçenistan`da umut, bir tek ekmek demek Yaşına ermeden, cennete gider onca melek…
Anlatmaya çalıştığım, belki de anlatamadığım( çünkü şu an çok hüzünlüyüm, şiiriniz inanılmaz hüzünlendirdi beni) biz yaşıyoruz evet, ama onlar da yaşıyor. Yaşıyor (?) Yaşamak denirse... Hassas olduğum bir konu, hem de çok hassas olduğum bir konu o yüzden kelimeleri toparlayamam ve bir türlü sayfanızdan gidememem ya yanlış bir kelime kullanırsam bu konuda, ya üzersem onları... Aklıma neler düşürdünüz bir bilseniz, neler düşürdünüz... Ne demiş bir şair' şiir yazıldıktan sonra, artık şairin değildir, okuyucunundur!' Sanırım bana da bunları hissettirdi. Neyse daha fazla uzatmadan gideyim en iyisi açıldı mı çenem durmaz çünkü. Hassas yüreğinizi, sevgiyle kucaklıyorum.
Çok uçurtma yaptım ama nedense hiçbiri havalanmadı hep takla atıp yere düştü. Ta ki hayat bilgisi kitabanın yapraklarını bir araya getirip yaptığım uçurtmaya kadar. Şimdi hala maviye sevdalı bir kuş gibi süzülüp durur gökyüzünde...Güzeldi şiir, kutlarım sevgi ve saygı ile... Ozan
ozzy tarafından 7/2/2008 3:15:18 AM zamanında düzenlenmiştir.
Estağfurullah gerçekten de soloyin'in dediği gibi :)) çok akıllı olduğun bu güzel şiirleri yazmandan belli , demek ki çocukluğundan beri topluyorsun bir şeyler ve şimdi de yazıyorsun onları , demek ki iyi bir şeymiş topları ve uçurtmaları toplamak arada kaçırdığın olsa bile :)) dur ben de anlatayım kendimi diğer arkadaşlar gibi :) benim bir bebeğim olmuştu zaten öykü bölümümde de yazmıştım ama onu abimler ilk okula başladığımda imha ettikleri için ben de kızkardeşimle illegal bebek yapardık söğüt dallarından ve abimler yakaladıkça yenisini yapardık çünkü bahçemizin ortasında söğüt ağacı olduğu için maliyeti sorun olmuyordu :))))) canımsın benim , bak şiirin bizlere nasıl yazdırttırıyor , kutlarım seni , çok güzeldi herzamanki gibi , sevdiğin maviler senin olsun ............
benimde aklıma şimdi geldi ortancalardan pamaklarımıza uzun renki tırnaklar yapardık...Oje sürmek aklımızamı gelmezdi yoksa o devirde sadelikmi modaydı:))) kağıt bebekler,kağıt elbiseler ahhh ahhhh kartopu oynardık donana kadar eve mosmor dönerdik:))) birde azar işitirdikde sesimiz çıkmazdı... hele jetonla çalışan telefon kulübelerideki uzun kuyruklar,kavgalar....nerde cep telefonları....:)))) canımmmsınnn:))))
Ben de taşlarla misket oynardım dost....Bir süreliğine ..5-6 yaşına kadar. Sonra simit...çakmak gazı,taşı...boyacılık ...gibi ticari oyunlarla geçti ..güzelmiydi-değilmiydi(hala çözemediğim) ömrümüzün anlamsız zamanları... ..... Ne diye hatırlattın şimdi.??? Balık olmaya niyetlendim bak..olsaydı bir yetmişlik. .... Sevgilerimle.
rakının içinde balık... Orhan Veli'yi hatırlattınız...Şairler işini bilir... vala ben hiç unutmuyorum o günleri aslında o günlerdede çok hüzünler vardı ama çokda anlamlıydı...dostluklar çok sağlamdı... yoruma teşekkürler dost...
çocukken benimde hiç oyuncağım olmamıştı...ama oynayacak bir oyun ya da oyuncak mutlaka bulur, üretir ve yoktan yaratırdık...bu nedenle çocukluğum dolu dolu geçmiştir benim...şimdi ki çocuklara baktığımızda özellikle Avrupadan bahsediyorum herşeyleri önlerine serilmiş A' sından Z' sine kadar çocuklar gene de mutlu değiller...doymuyorlar birtürlü olsun yeter ki oynamasa da olur...bir iki gün oyalanır ondan sonra yerlerde ayak altında basılır o oyuncaklara...o yüzden çocuklar hazırcı oldular...yokluktan varetmesini bilmiyorlar...doyumsuzlar hep istiyorlar ve en önemlisi bir şekilde hep mutsuzlar..yüreğinize sağlık...anlamlıydı...güzeldi...çocuksu duygular vardı...sevgilerimle...
evet haklısınız...teknoloji herşeyin önüne geçti...şiddet içeren, ellerinde silahlarla öldürmeye yönelik ve bunlara benzer oyunlar çocukların ellerinde şimdi...anne babaya çok iş düşüyor tabi...çocukları da bu vahşetlerden uzak tutmaları, daha ilgi göstermeleri ve bu sadece bir oyun demeden derince düşünmeleri ve olaya müdahele etmeleri gerekiyor biran önce...sevgilerimle...
herşeyleri çalındı...masalları,oyuncakları..teknolojiyle oynuyorlar hayalleri yok onlarda çalınmış oldu.. ve dikkat eidyorum internette oynadıkları oyunların çoğu şiddet içeriyor...nerde bizim zamanımıızın pembe panterleri,susam sokağı v.s ...tabii kendi adıma konuşuyorum yaşınızı bilemem...kırmızı başlıklı kız bile bugünlerden çok daha anlamlıydı en azından kurtlar sadce ormandaydı. Şimdilerde şehirlerde... sevgimle...
benim oyun arkadaşlarım çoktu onların dağıttığını ben toplardım topların peşinden koşar,yakalardım gökte kaybolan uçurtmaları yakalayamayınca hep ağlardım acaba ben salakmıydım
Tam tersi ne harika bir cocukmussunuz. Hepimizin cocuklugunda bunlar vardi. Okurken tek tek hatirlayip yasadim. Kutlarim dost un kalemini...
benim hiç asfalt yollarım olmadı dik yokuşlu patikalarda büyüdüm dizlerim yara bere içindeydi avuçlarım tutunamamaktan, nasırlar delmişti
kuşlara hiç taş atmadım karıncalarla çok uğraştım acaba ben kıskançmıydım
benim hiç oyuncaklarım olmadı topraktan şekil yapardım hiç birini beğenmez bozardım kumlardan evler yapar,yıkardım acaba ben savurganmıydım
benim oyun arkadaşlarım çoktu onların dağıttığını ben toplardım topların peşinden koşar,yakalardım gökte kaybolan uçurtmaları yakalayamayınca hep ağlardım acaba ben salakmıydım
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, tebrikler... güzel bir şiirdi... her köy çocucu aşağı yukarı sizin gibi büyüdü... siz ne kıskançtınız, ne savurgandınız, ne de salaktınız...siz sadece çcuktunuz... o kadar...
benim hiç yeni elbiselerim olmadı hep yamalıydı içim sevinçlerle dolmadı hep acı hamalıydı..
Hep mutlaka yakalanacak bir uçurtmamız olmalı değil mi?Yoksa yaşamanın ne anlamı olabilir?.Aslında uçurtma kovalamayanların işi zordur, onları ölüm bekler.Salaklıkta deseler, benim hep gözlerim bir uçurtmanın peşindedir.Şiirinizin içeriğini oluşturan şeyler hep insanlık halimizdir.Kötü olan insan yaşlanınca kumda oynamamalı,çocukça ve salakça da olsa uçurtma kovalamalı.O hayattır...Çok güzeldi efendim.Selam,saygı...
benim hiç asfalt yollarım olmadı
dik yokuşlu patikalarda büyüdüm
dizlerim yara bere içindeydi
avuçlarım tutunamamaktan, nasırlar delmişti
güzel bir şiir geçmişe kısa bir yolculuk yaptırdı tebrikller
selamlarımla