YAŞLANDİK BE USTAPatavatsız dertlerin seyrindeyim Tıknaz düşüncelerin doymak bilmez Halindeyim Sanki hacı Murat’ın patlak eksozu gibi İçerim de savaşlar var Seslerin bir diğerini bastırmak için savaşları var Hacı murat dedim ya Sanki alsaftta yüz seksen ile gidiyorum Şaka şaka Sanki yirmi ile gidiyorum Arkamda tangir tungur sesler Bir yerlerimden bir şeyler dökülüyor Ne eski sanayi Nede yeni sanayi bana bakmaya Yanaşmıyor Kaporta dersen Hayatın cizikleriyle dolu En ağır olanida Feleğin vurduğu tokatlarin izi Sağım solum pas tutmuş Lastikler her yanı nasırlı sanki Farlar gecenin karanlığında Şaşı olduğunu haykırıyor Biri yolun dibini biri gok yüzüne bakıyor Tampon sanki düşmemek için Çabalıyor ve direniyor gibi Camlarim eh işte idare eder Sileceklere kılím silmeden cikardigi o gıcık sese Motor yağa düşmüş gibi Oksüre, oksüre yürür gibi Bazen tıkanıyor Hönk, hönk oksürüyor ve her seferinde Kara bir duman bırakıyor Bazen hararetim yükseliyor Karbüratör delik su eksiltiyor Hararet yükselince nefes alamaz oluyorum En çokta kızdığım şey Sanayi yolundan geçerken Ustaların gıcık bakışları Bazen yanıma gelenler oluyor Hey gidi günler Zamanının en harika hacı Murat’ı derler Sonra çekip gidiyorlar Hani el atan olursa Sil bastan Yeniden doğmuş gibi olsam Hiç ciziğim olmasa Feleğin tokat izleri olmasa Gıcık silecek adam gibi işlese Hönk hönk öksürmeden Sanjiman yağ kaçırmadan Karbüratör su kaynatmadan Hararetim yükselmeden Nefes alsam Hani diyorum ya Bir hacı murat olsaydım Ve hacı murat işte Yani ele |