düşlerin efendisi
San ki meleklerde bir melek adı bağışlandı
Düşlerimin efendisi sevginde yalın bir yer bıraktın bize Çocuk aklıydı gerçeğin İşte onun kusursuz aydınlığında bakıyoruz Sevginle yoğrulmuş düşüncelerin Kelimelerin yer alıyor aramızda Hiçbir aşk daha doyurucu değildir Fırında yeni çıkmış ekmeyin doyurucu kokusunda İste böyle yer eti düşüncelerin akıl soframda Senden söz ediyorum Ocağının küllerin arasında tutuşan ben Sen ki uzun soluklu bi sohbet için gece uykusuz sen ki sabahına kır çiçekleri toplardın taç yapmak için Sen ki Çayırlardan ot topladın sofrada katık etmek için Seninle Yoksuluğun tadı vardı Sen ki gün doğumunda düşünceleri elekte geçirirdin bizim için Gülüşün eksik değil Dolaşıyorum hala seninle bu şehrin sokaklarında Oturup seninle aynı kaldırıma taşına Tartışıyoruz soluksuz bi aşk zamanını Giydik üstümüze bir elbise gibi düşünceleri Yol aldık rüzgarla Rotamız çizili Gidi yoz bıraktın izlerin üstünde Eteklerinden uçuştu mu bir kez rüzgar Dalga büyüdü mü? Kum-dan-dır kaleler Katık sız düşlerin süsü Sevgimiz bağlamadı seni Bir aşk zamanına Yelkenin rüzgara açık çekip gittin Dedim ki kendi kendime Bize bağışladın hüzün niye Bir aradayız yine Kırık kanatlarımızla yol alıyoruz Yüzün yüzümüzde senden söz ediyorum ey incelik Aklıma geliyor sıcak sarmalıyor İşte yine ağaçlara tırmanıyoruz Ceplerimizde elmalar erikler Tadı dalında çocukça sevincimiz Uyandırıyoruz ilk ışıkta Günün ilk neşesi için kuşları Gün ortasında açıyoruz kitapları Gün batımında oturuyoruz yine seninle o tepeye Bozacak mısın yine yığınları Şehrin ışıklarına bakarak İste düzeltilmesi gereken bi yanlış Tasarlayacağız yine büyük bir şehir Yalnız bir yaşlı kadının sevisi bağlardı seni Eve gitme saatini Yine tiner ve mürekkep kokuları arasında Uzun bir konuşmaya hazırlı yorsun kedini O zaman aşkın kolların da ölmeli Dönüyorum yine soruyorum Bu hüzünlü şarkı niye… ....... |
Yüreğine emeğine sağlık
_________________________________Selamlar