GÜNLÜK GÜNEŞLİK

Yılın son gününe şiirle uyandım, günümü 3. şiiri GÜNLÜK GÜNEŞLİK, ardından peşpeşe şiirler geldi... Anlaşılan 2020 şiir yılım, bu şiirimin adını bir şiir kitabıma vermeyi de düşündüm, vereceğim.İşbu not bir patenttir :)

Kahvaltımı yaptım , saat 10.00 da diş doktorum ile randevum vardı ona gittim.

Doktorumca geçici protezden sonra yapılıp gelen metal protezin kalıbı ve çeneme uygunluğu kontrol edildi. Dışına gelecek seramik protez için renk seçimi yapılıp yeni kalıbı alındı, 3 Ocak 2020 de takılacak.

Bu arada bir soru yönelttim kızımın okul arkadaşı diş hekimim Gizem Kılınç hanımefendiye.
- Piyasada bir çok çeşitte ve farklı fiyatlar ile satılan diş macunu var, bunların arasında önemli farklar var mı gerçekten?!

Bu soruma hayli uzun bilimsel açıklamalarda bulundu sevgili kızımız Gizem.

Anlattığı bu çok değerli bilgileri, çıkıp bir televizyonda ya da radyo programında açıklamasının herkese çok yararlı olacağını kendisine söyledim.
Altı yıl üniversitede bu konularda çalıştığından sözetti..

Hem diş hastalıkları üstüne hem de diş hekimliği üstüne iki ayrı fakülte mezunu kızımız o kadar güzel, net ve bilimsel açıklıyordu ki , gün boyunca bu konuda konuşabilirdi. "Akıl yaşta değil baştadır" misali kızımızın bilgisi becerisi ve aynı zamanda sanatçı ( ressam) ruh taşıması ile hem donandım hem gönendim.

Kısaca konuştuklarımızı özetler isem,
1) Aslolan ağzımızın manuel biçimde temizlenmesi, bu temizlik elle de yapılabilir. Bu iş için uygun fırça seçimi. Diş eti kanamaları, bakterilen uzaklaştırılması, dişler üstünde plâk oluşumunun engellenmesi bu sayede bertaraf ediliyor.

2) Diş macunları arasında fiyat farklılıklarına karşın çok fazla bir fark yok. Bazılarında antibakteriyel maddeler, temizliği kolaylaştıran kayganlaştırıcı maddeler farklı ölçeklerde macuna karıştırılsa da, bu değerlerde fazlaca oynamak da olası değil, çünkü bu kez o maddeler birbiri ile tepkimeye girerek, ağız sağlığını bozabilecek konuma gelebiliyor.

3) Sonuçta ağzımızı temiz tutmak ve diş sağlığı her açıdan yararlı, can boğazdan gelir ise dikkat edeceğiz, dişsiz yenmiyor. Onları korumamız gerekli..

Tüm bunlar Dr.Gizem kızımızdan dinlediklerimin özetinin de özeti yalnızca..

Kendisine çok teşekkür ederek ayrılırken, dışarıda hava günlük güneşlik idi, bilimin aydınlığı ile körfezin güzel manzarasını sabahın erken saatlerinde ortaya çıkaran güneşin aydınlığı bana doyumsuz güzel bir mutluluk tablosu sunuyordu, o duygular ile oturdum bir de KARİNE adlı şiirimi yazdım.

Günlük güneşlik
Ne güzel bir deyim
Böyle olmalı işte
Her zaman yüreğim
Aydınlık
Düş ve düşünce ile
Yaşamın tadı
Yeni kitabımın adı
Olmalı, olacak;
Günlük Güneşlik
Ne güzel bir deyim
Buldum işte,
"Euraka euraka!"
Hay Allah
Aklımı seveyim!..

Şaban AKTAŞ
31.12.2019 - 09.30

ANLIK DÜŞLER

Bir şairin, her an
Yanında olmalı
Kâğıdı ve kalemi,
Neyin düşe ne zaman
Ve nasıl düşeceği
Hiç belli olmaz...

Kıymetlidir
Anlık düşünceler
İşte o an
Yazmaz isen kaybolur
Belki bir daha
Kolayca gelmez geri
Gelse bile artık
Aynı değil düşünce
Değişir dönüşür...

An, o an değil
"Aynı ırmakta
Bir kez yıkanılır"
Bunu anlamayan
Aptaldır ancak?!

Ne demek istemiş
Bunu diyen filozof
Statik değil
Dinamik bakarsan
İşte o zaman
Yaşamın gerçeğini
Anlamı bulur insan!

Şaban AKTAŞ
31.12.2019 - 08.55

KISA YOL

Her güzel şey üç
Dördüncüsü suç
Düşün taşın
En kısa yolu seç!

Şaban AKTAŞ
31.12.2019 - 09.35

KAR(İ)NE

Anla artık bunu
İşe yaramaz hüsnü kuruntu
Saçma sapan lüzumsuz
Şeylerle doldurup kafanı
Dinlemez isen
Doğru dürüst anlatanı
Oyalanır, işe yaramazsın
Hiçbir menzile varamazsın!

Çağdaş uygarlık için
Beyin gücü,
Bilgi, donanım
Okuyup öğrenmek
Ve insana yararı
Ön plâna almak gerek!

Ne demek efendim
Yok benim zamanın
Yoksa eli koynunda
Çaresiz bir zavallı gibi
Ağlar sızlar durursun
Sorarım şimdi sana
Düşün, lüzumsuz işlere
Nasıl zaman bulursun?

Önce bilmek,
Yapmanın annesidir
Evde kitap, dergiler
Okulda öğretmen
Ağ örer beyninde
Bilgiyle ilmek ilmek
Öğrendiklerin ise
Yaşamın kar(i)nesidir

Şaban AKTAŞ
31.12.2019

Görseller: Şaban AKTAŞ
Eski Mezbaha yanınından
Antalya Körfezine bakışla falezler,
Karlı Torosların Beydağları silsilesi...


EL EMEĞİ GÖZ NURU

Ah kadınlar, kızlarımız
Çoğu ne kuaför bilir
Ne devdudak boyası
Her iş gelir ellerinden
Yeter ki fırsat verilsin
Kanaviçe, iğne oyası
Nakış nakış ilmek ilmek
Kolay mi iş günlerce
El emeği, göz nuru
Çeyizi gelinlerin
Onuru ve gururu
Ne güzel bir duygudur;
"Bunu ben yaptım
Ben ördüm" diyebilmek!

Hani yapamayan der ki
"Ah neyime gerek
Uğraşamam o işlerle
Boşuna zaman öldürmek",
Geçip gidiyor yıllar
Seviyorum eşimi
Davranışını tutumunu
Her iş geliyor elinden
Koparıyor tutuğunu
Yaşça akran olsak da
Farkı yok benim için
Taze bir gelinden...

Gördüğünüz işler
Bir bedestanda değil
Bu duygular güzellikler
Ne Hint elinden
Ne de Çin’den
Sevdiğim için
Yüreğimin içinden
Yılın son gününe geldik
Onbeşinci yıl bitti
Onaltıncı Yeni Yıl’a girdik
Seni seviyorum
Canım, kıymetli eşim
İyi ki varsın ve evlendik..

Şaban AKTAŞ
29.12.2019

AŞIĞIM AŞIK

Evin içi gölge, dışı aydınlık
Pencereden camdan yansıyor ışık
Benim tek güneşim sensin a canım
Yıllardır bu gönül gözüne aşık...

Aşığım aşık, aşığım aşık
Yıllardır bu gönül sana alışık..
( aranağme)

Süt kaynar ocakta köpürür taşar
Kâlbimdeki aşkla dalgalar coşar
Doludizgin atlı uçarak koşar
Yıllardır bu gönül yüzüne aşık

Şaban AKTAŞ
31.12.2019 - 15.20

Bitmedi


BİR AŞK MASALI

Yuva yapan dişi kuşlar gördüm de
Eşin döven erkek kuş görmedim ben
Saçlarına yuva, düşler ördüm de
Sevdim de seveni boşvermedim ben!

Ben ben deyip durmak bana yakışmaz
İnsan eşin dövmez sık sık çekişmez
İnsan olan hayvan gibi çatışmaz
Dil var iken ele başvurmadım ben!

Özümden severim gönül isterse
Yüzüne söylerim ne hakederse
Söz ile döverim kâlbim döv derse
Dil yarası geçmez; eş vurmadım ben

Bu Ikinci bahar, ilkte deliydim
Çok yanlışlar yaptım, hamaz yeliydim
Ay Güzelim vardı, Sevda Seliydim
Başkaca eşsiz bir düş kurmadım ben!

Beni delirmeye mecbur kıldılar
Tüm suçu günahı bende buldular
Kendi yanlışını doğru bildiler
Var ise yanlışı hoş görmedim ben!

Çalıştım didindim işyeri kurdum
İşyerine muhtaç kul ile yurdum
Alnımın teriyle karın doyurdum
Bir ömür boyunca boş durmadım ben!

Iyisiyle kötü, doğruyla yanlış
Zıtlıklar iç içe hep yanyanaymış
Delirip de veli olmak banaymış
Boşuna kimseye taş vurmadım ben!

Eşek ile atı koysan yanyana
Ne tür bir çelişki anlatır sana
Katır olmak yakışır mı insana
Aşktan başka yola başvurmadım ben!

Hava toprak su ve ateş misali
Güneş, rüzgar, dalga vurur kumsalı
Bitmez dilden dile bu aşk masalı
Kaf Dağına çıkıp düş kurmadım ben

Aşkla geldin Aktaş aşkla gidersin
Aşk ile düş yoksa kafayı yersin
Aşkım bana hâlâ "Deli!" mi dersin
Boşa doludizgin koşturmadım.ben...

Şaban AKTAŞ
30.12.2019 - 22.06


Şaban Aktaş
Dün, 13:59 ·
2020

Yılın son gününe bir günüm kaldı
Kutlu olsun Yeni Yıl’ımız dostlar
Biten yıl yoksulluk galebe çaldı
Varlık d/olsun Yeni Yıl’ımız dostlar

Hasret ekmek et but kıymaya
Başladı millet canına kıymaya
Baştakiler yiyip yiyip soymaya(!)
Kıpırdamıyor hiç kılımız dostlar?!

Halk böyle sustukça daha çok canyanar
Uyandırmaz isen yalana kanar
Yerinde yok artık o ulu çınar
O’ydu kanadımız kolumuz dostlar...

Sabır ede ede geldik; son radde
Din imanı para, inancı sahte
Tek kişilik devlet, kime ne hadde
Atatürk yoludur yolumuz dostlar!

Yalancı, ikiyüzlü, insan iblisi
Doldurmuşlar sıra sıra meclisi
Gensoruya ret demez mi hepisi
Ne sağ kaldı ne de solumuz dostlar!

Bakan yok artık tok ile acına
Dayandı öfke burnumun ucuna
Bir şeyler de hakim ile savcına
Yoksa şeriat mı yolumuz dostlar?!

Zam üstüne zam geliyor günbegün
Boşa nutuk çekme çalış da övün
Aktaş sen istediğin kadar dövün
Sokakta kalıyor ölümüz dostlar!

Şaban AKTAŞ
30.12.2019 - 13.57

ÖZLEM SAĞANAĞI - 2

BAŞUCUMDAKİ PENCERE

Gece boyunca yağdı
Usul usul işledi toprağa
Şiddetini arttırdı bu sabah
Gökgürültülü sağanak;
Dalları basıyor fırtına
Ekseninde savurarak

Yıllarca ikimiz böyleydik
Ben yağmur, sen toprak
Gözlerin gözüme doldu
Bütün sularım heba oldu
Buna benzer işte sevgili
Yağmurla aramdaki fark...

Sen Yağmur Ormanları’nda
Ben çöl iklimindeyim
Kumul kumul kumral
Saçlarında esen
Rüzgârların tropikal
Alabildiğine kurak
Yakıp kavururuyor...

Dönersen bir gün bu kente
Gitme geri bir daha
Hep burada kal;
Kasvetimi yığayım
Gözlerine üzüm üzüm
Hasretimi sağayım...

Gece gündüz seninle gülüp
Seninle ağlayayım
Boşalsın karabulutlar
Yeşersin üzüm bağları
Asmalarda koruklar
Göze gelsin doruklar...

Şaban AKTAŞ
30.12.2019 - 11.00

Görsel: Şaban AKTAŞ
Başucumdaki Pencere
30.12.2019



MENDEBURUN TEKİNE

Eksil/sen sayfamdan hiçbir şey çıkmaz
Sen de megaloman manyak birisin
Burun büyüklüğün nasıl can sıkmaz
Adam olamamış çaylak gibisin!

Ekşimiş suratın durumu nedir
Ne bu, bencilliğe gurur mu denir
Gerçek aydın olsa nurunu verir
Yok mu başka işin aylak gibisin!

Pusuda tetikte, nefret dolusun
Kıskançsın en başta fetret dölüsün
Sen mi geleceğin nedret yolusun(?!)
Akılsız beyninle cavlak gibisin!

Çok uzun gitme mi/adın dolmuş say
Yazın sofrasında kışı bulmuş say(?)
Alacağın üç beş kuruşluk bir pay
Kart-al/ san da uyuz oğlak gibisin?!

Şaban AKTAŞ
29.12.2019

KANIMA GİRDİN

Sen benim aşk ile kanıma girdin
Kanımdan işledin canıma girdin
Artık yüzünü görmüyorum sanma
Zaman sensin her bir anıma girdin

Göz ile kömürde dağladın kâlbi
Yüzünü gönlüme işledin harbi
Hayâl değil düşler gerçekti sanki
Köşe bucak her bir yanıma girdin

Her âşık göz ile söz ustasıdır
Maşuk evvel emir köz ustasıdır
Her bakış kâlbe bir aşk sustasıdır
Kâlbim ile ortak yanıma girdin(?)

Sensin gülyüzlü yâr kâlbin yarısı
Yok isen çekilmez kâlbin ağrısı
Sanadır hep gülüm gönül çağrısı
Âşık oldu isem sanıma girdin

Şaban AKTAŞ
29.12.2019 - 23.01


Karacaoğlan’a :) bir nazire ile...

Dosttan dosta sitem acep kim haklı
Seven kâlpte bilsen ne sırlar saklı
Dıştan gören elin ermez ki aklı
Geçti gençlik çağı ilazım değil

Hani o eski bağ ile bağbancı
Dallar boynu bükük kıran o acı
Ömrüm viran oldu eller yabancı
Geçti k/ömür tavı ilazım değil

Gayrı esip geçen yel oldu bana
Zamansız yağmurlar sel oldu cana
Felek muradını eylesin sana
Geçti demir tavı ilazım değil

Aktaş dilin Karac’oğlana benzer
Gönül dağlarında ceylanlar gezer
O bakışlar kâlbi aşk ile bezer
Aşktan bezgin isen ilazım değil

Şaban AKTAŞ
30.12.2019 - 00.00


Cemile Ince Yücel
28 Aralık, 07:41
Her sabah her sabah salınan güzel
Salınma karşımda ilazım değil
Ben bilirim senin gönlün bendedir
Benim gönlüm geçti ilazım değil

Yine haber geldi yardan yanıma
Kötü sözler kar ediyor canıma
Gel der iken gelmez idin yanıma
Kız senin sevdiğin ilazım değil

O güzelin ayağında mesti var
Mutlak bizi öldürmeye kasdı var
Benden başka sarılacak dostu var
Onlar varsın sarsın ilazım değil

Karac’oğlan cemalini kaldırsın
Mevlam güzelliğin daha artırsın
Ölürsem cenazem iller kaldırsın
Gelmesin üstüme ilazım değil

Karacaoğlan


Biraz yer fıstığı kavurdum, yerken geçici protez dişimde sızlama şakıma hissedince bakınız neler oldu?

GÜLÜMSEYEN ESİNTİLER

Kızımın Antalya Anadolu Lisesinden sınıf arkadaşı Diş Eti Hastalıkları Uzmanı ve Diş Hekimi Gizem Kılınç’a teşekkürlerim ile...

HASTADAN DOKTORA

Ağzımda geçici bir protez var
İçinde duran azı dişim sızlar
İşi çok vakti yok bu bizim kızlar
Yılın sonuna dek sürecek ağrı

Soğuğu sıcağı hemen duyuyor
Yoksa kılıfında rahat uyuyor
Çok sert sıcak soğuk ye iç olmuyor
Yeni Yıl’a kadar sürecek ağrı

Anlattı söyledi hekim kızcağız
Sert şeyler çiğneyip yemesin ağız
Sabret, az kaldı iyi olacağız
Olacak o kadar sürecek ağrı

Ne yap ne et kızım tak iyileştir
Köprüyü geç tek protez yerleştir
Ağrım sızım yoksa yüzüm güleçtir
Diş takılana dek sürecek ağrı

Şaban AKTAŞ
29.12.2019 - 19.01


AŞKIN DİLİ İLE YELİ

Aradığı aşkı bulunca insan
Dünya gözüne bir başka görünür
Yetmiş ikibuçuk millette lisan
Tüm gönüller aynı dilden örülür

Aşığın maşuğun gözünde gözü
O gözün içinde cennet yeryüzü
Onda görür gece ile gündüzü
O bakışla ölen yine dirilir

Para düşünmez ki kâlp kasası yok
Sevmekten başka bir dert tasası yok
Dil aşka düşünce hiç susası yok
Varır ancak menzilinde durulur

Dil aşkın diliyse güçtür eğilmez
Kâlpten olan inanç kolay yenilmez
Zalime zorbaya güçlü denilmez
En güçlü duygular dilden örülür

Aşk ateşi sönmek bilmeyen alev
Dili ateş saçan ehderha bir dev
Seni aşkla sevdim sen de beni sev
Kâlbim nakış nakış gülden örülür

Aşkın dili ile kandili de bir
Y/anar ağlar özüm mendili de bir
Bu aşkı ben çektim kim bilebilir
Gönlümün ağları yelden örülür

Şaban AKTAŞ
29.12.2019 - 16.44


ÇOCUKLUK GÜNLERİM

Toprak damlı evler
Kar altında kaldı yine
Çocukluğum,
Korkuteli
Avdan köyünde
Oynaşırdık
Damların üstünde
Şebek çevirir
Atlardık damlardan
Karlı kış günlerinde
Sıcak samraların üstüne

Elimde sapan
Habire serçe avlardım
İğde ağaçlarında,
Koyunlar kuzular
Keçiler oğlaklar
Çıngıraklarıyla
Gelip geçiyor hâlâ
Güney dibimizde
Dağın yamaçlarında..

Hey gidi günlerim
Ben böyle işte ara sıra
Hâyâl bile olsa
Döner o köye giderim
Bir curcuna
Sürüsüyle kuşlar uçar
Düşlerim hayâl hayâl
Çocukluğuma kanat açar
Gözlerimin önünde
Çocukça tertemiz anılar
Her yanımda yanı var..

Şaban AKTAŞ
29.12.2019 - 14.18


GÖSTERGELER

Saçını kestir, sakalını kes
Kendin için taran
Güzel görün aynada,
Mevsimine uygun
Giysiler giyin
Renkleri seç
Yakışıklı ol
Gülümse
Yaşamı sev
Sağlığını koru;
Eften püften
Olur olmaz şeylere
Sıkılmasın canın
Başkasına hayırı olmaz
Kendine hayırı olmayanın!

-II-

Bak, bir yıl daha geçti
Gün batıp giderken
Yaprak yaprak
Gün düşüyor
Takvimler ömürden...

Gecenin gündüzün
Her anın değerini bil
"Zaman
geçen boşluk değil,
Yakalanıp kullanılacak
bir cevherdir.
Bizler yaşantımızı
zamanın zerreleri ile
doldurmadıkça
zamana yeniliriz" *

Umut ile süsle
Sevgi ile besle
En güzel düşlerini,
Aşkın ateşi ile yan
Her acıya dayan;
İnsan-ı kâmil
Olur mu hiç yanmayan?!

Şaban AKTAŞ
29.12.2019 - 13.44

(*) Nizamettin SAV


Şaban Aktaş
28 Aralık 2018 ·
YOKTUR AŞKTA İHANET

Nasıl ki kaos bitti, boşluğunda uzayın
Yepyeni bir düzen kuruldu
Gökyüzünden kayan bir yıldız gibi indik
Düştük yeryüzüne
Ayağımızı yere bastık
Yaşam başladı
Tıpkı yaşadığımız an gibi
Dünyaya geldiğimize sevindik
O an da öyleydi
’’Big Bang’’ idi senin benden kopman
İçten
bir büyük patlamayla mümkündü ancak
Demek ki sımsıkı bağlanmıştım sana
En yakınındı seni tutup sürükleyen
Sonrası darmadağın
Kül olup savrulmaktı yana yana...

Her şey ne kadar çok ve ne kadar uzun
Ne kadar sonsuz
Dile kolay bütün bunlar
Şimdi anımsadıklarım
Bir beyaz kâğıtta bir beyaz gül
Basmam tuşlarına klavyenin
Tuzluca bir tortusudur ömrümün
Genlerine yazılıyor her şey insanın;
İliğimize işliyor sıcaklığı aşkın
Başka hiçbir şeyde yok bu yakıcılık
Derdi de dermanı da içinde
Aşk ateşli bir hastalık ve hastabakıcılık,
Aşkın ruhu sağaltan dili var
Ne sihirdir ne keramet
Gülüm, beni yakmaya devam et
Yoktur aşkta ihanet...

Şaban AKTAŞ
28.12.2018 - 21.53


UCUZA KANMA!

Ucuz diye kanma yerinde dursun
Çürük ceviz alma pişman olursun
Tavına getirip kandırıyorlar
Alıp satıcıyla düşman olursun!

Ayvası elması eriği vardır
Meyvenin çarığı çürüğü vardır
İyisini almak sağlıktır kârdır
İyi beslenmezsen şişman olursun

Şaban AKTAŞ
28.12.2019 - 17.28

ÇOCUKLUK GÜNLERİM

Toprak damlı evler
Kar altında kaldı yine
Çocukluğum,
Korkuteli
Avdan köyünde
Oynaşırdık
Damların üstünde
Şebek çevirir
Atlardık damlardan
Karlı kış günlerinde
Sıcak samraların üstüne

Elimde sapan
Habire serçe avlardım
İğde ağaçlarında,
Koyunlar kuzular
Keçiler oğlaklar
Çıngıraklarıyla
Gelip geçiyor hâlâ
Güney dibimizde
Dağın yamaçlarında..

Hey gidi günlerim
Ben böyle işte ara sıra
Hâyâl bile olsa
Döner o köye giderim
Bir curcuna
Sürüsüyle kuşlar uçar
Düşlerim hayâl hayâl
Çocukluğuma kanat açar
Gözlerimin önünde
Çocukça tertemiz anılar
Her yanımda yanı var..

Şaban AKTAŞ
29.12.2019 - 14.18