Bir Ben Bir Ben/Paramparça Şiirler
KANATLARIMDA RÜZGÂR
Yalnız bir çocuktum ben Kalbi dilinin ucunda Sevgisizlikten ölebileceğimi söylemişti pis/kiyatristler Oysa ben ve yaramaz kalbim oradaydı Herkes biliyordu ! Ben biliyordum ! O gölge oyununda nedense herkes yenik gülümsüyordu aynalara Yetimsever kalabalıkların ortasında ellerimiz çıplaktı Ve uzaklar hiç bu kadar yakın olmamışlardı ! Yitik anıların gölgesinde dinlenirken, uykularda eksiliyorduk…. Uykularda eksiliyorduk, biz olmaya çoğalırken Suskun yaz yağmurlarının özlemini taşıyordu mavili kadın bakracında, kavuşturuyordu bizi toprağa, Bileklerimizdeki şahane sancı, ah o lâlsumaigölge, ah o gölgede dal, dalda umut ve kanatları güvercinlerin ! Ah o hiç eskimeyen şarkı ! Göğün bitimsiz çağrısı Çağırıyorlardı bizi Doğuruyorlardı bizi Öldürüyorlardı ! Biz diye bildiğimizi ! Yüreğin tanrısıydık biz de…, dua gibi yorgun, korsu gök taşı parlaklığında adını kulaklarımıza üfledi zifiri soğuk sitareli suyun yamacındaydı gök,sarkacında düş kırıkları ! hepimiz yarıgölge ! Dudaklarımız yaralı Dudaklarımız kan revan Ve hayata doğan feryat figân bir çığlığı içmeye yeminli Susuzluğumuzun jiletizinin keskinliğinde kan kırmızı bir düşle yıkandık…..Yıkadı bizi o sancılı anı Konuşkan bir kuş göğsümüzün göğünde duruyordu… Dallarıydık böğürtlen ağaçlarının, yağmurun o garip öksürük tadını kustuk ! Kustuk ölümü ! Damağımızda bir çınar uğultusu kaldı… ! Ölüm işte aynanın suya aksindeki sonsuzluk aldanışı ! Ölüm,hiç bitmeyecek kaygısında kendimizi büyüttüğümüz yitik unutuşun dikenli kırbacı Kurda kuşa selamı çoktan kesmiştik ! Rüzgâr gülleri kadar serseri,bilmiş baş dönmelerimizde bilerdik susuzluğumuzu Bilenirdik aşka...! Maisu lunaparkların asılı bayrakların coşkusuna tuttururken asamızı .... Yenilirdik ! Kelimeler ve yollar boyunca ! Yenilir ! Yenilir ! Yenilirdik Kemikler ve küller boyunca ! Biz !........................... Yenilirdik ! Hayat aslında bir oyunmuş, adam asmaca ! Boyumuz en uzun parmağımız kadardı Parmagimizin ucuyla gösterdiğimiz kader değirmeninin o muştulu coşkusunda kan !___ yediveren düşler ve gül kurusunda ıslak pamuk unutulmuş ! bir yarın düşünde düşünür düşler düşeyazar ve tükenirdik… Biz sandığımız bizde biz kalmazdı geriye ! Geride sayhasında lâl bir dil,sayhasında unutuş ! Yarın ……….. artık bir düş ! Asamiz sarı sıcak bir kızilliği taşısaydı keşke , Taşısaydı keşke, boynu bükük bir servinin yalnızlığını ! Bakışlarından düşenleri bir bir geri alıp koysaydın yerlerine, Kurşun askerlerinden vazgeçmeseydin yine de ! Taşlardan mezarlar yapmışlar ve küçük kiliseler Cami avlularina güvercinler kondurmuşlar Gözlerimin elleri terli ve yaşanmışlık kederli bir bakış artık delik cebimdeki O ağaçlardan düşen alkış elmalarında unutmuşum kendimi ! Ölüme yazgılı bir çöl orucunda aç kaldıkça doyulan bir sofrada yitirmiş olmalıyız avurtları çökmüş gençliğimizi ! OYSA…. O mavinin ardındaydı gölgemiz izimizi kar soğuğuna mıhlamış sevdamızı cama üflemiştik... Her yer bulut gölgesi ve aşk ! Savaşın sonsuz çağrısında martı seslerine düğümlediğimiz s/es,nefes boğazımızda düğümlenen kış ! O uyanış işte ! Nedense hep arka bahçelerde ! Sonra Ben ve O diye bildiğim yakarsuyu hatırladım ! Alışkındık yanmaya,akmaya.... ! Bilinmezlik hesabında sınıfta kalmış ruhumun umudunda gizliydi uyku ! ve hep ütüsüz giydiğim yamalı gömlekle kardeşti kalleş derim,eprimiş bir geçmişin teğel tutmaz bulutlarından kırmızı yağmur yağdıran kuytulu geçişim! göklerin yarı uykulu bakışındaki fısıltılı yağmur! Ki işte bu yüzden acımın düşyüzüne çivilediğiniz gölgem eriyecekti Düşbazların sevincindeki utku ardım sıra seslendiğinde ağlayacaktım mesela…. Körebeler peşimde Küllerim ellerimde Bir mezarlık arıyorum hâlâ kendime Ki aynalı rüyada görmüştüm kendimi _ölümün soluk yalnızlığını Yol bildiğim kuzeyde Salıncakta kendini sallamaya çalışan Etiyopyalı çocuktum , kimse bilmiyordu ! Ölecek zannettikleri çığlığın kuytusunda tekil bir sır gibi kayıp giderken , ufkun doğuşundaki yok oluşta yeniden yoğruldum ! , doğduğum sessizlikte çoğul ve kalabalık Öldüğüm hiçlikte yoktum ! Herkes kör bir sağırlığın atıl kuyusundaki zemheri dilek kadar vardı sadece ! Varlıklarının adını yokluk, yokluklarının adını ölüdoğum koymuştum ! Paramparça Şiirler.... 6 Aralık 2016.... ve 2013lerden kalma bir anı parçası |
Yine de yazacağım. Sizin için değil şiirin kimsesizi için yazmak istiyorum yorumu. Ve evet Teşhis den öteye geçemeyen Pis lerin kirlettiği hayatımızı yıkamakla geçiyor ömrü çocukların iyi ki gözyaşları var. Ve hepimiz ayrı ayrı koçaman çocuklar olduğumuzu bile bile birbirimizi örselemekten vaz geçmiyoruz. ve hepimizin içinde kaçıp kurtulma isteği. İnsansız her yer gurbet oysa.
Neyse daha ilk şiirin ilk pasajı bu kadar çene çaldırdı bana uzatmasammı ne ?
Sevgi saygı ve Selam.