Ruhum
Karanlığın çöküşü biterken azar azar
Uyanmak istemem bu sensizliğe Haykırsam şimdi, avazım çıktığı kadar Gecenin köründe bu sessizliğe.. Ey sevgili! söyle neye yarar? Ruhum alışmışken kimsesizliğe.. En sıcak ateşler sanki neyi yakar? Ruhum yanıp dönmüşken közlüğe.. Geceden gelen hükmün; ta sabaha kadar, Zamanı hapseden o kutlu yüreğinde.. Ben gezerken bir o diyar, bir bu diyar... Sürüklenip dururum hayâlin peşinde. Sanki rotam senden başka nereye çıkar? Bir rüyadayım; yok senden başka kimse.. Şarkıların zihnime hakikatini fısıldar.. Kimler görmüş ki seni, kim âşinâ ismine? Ruhum meçhul yollarda âşinâ seni arar. Suskun dudaklarla, suskun gözlerle.. Zihnimden gözlerime düşen sana dair her hece En meçhul soruları mâbude ruhuna sorar Bir de dudaklarıma mühür vuran her zalim gece Zavallı ruhumun garabetini acıyarak yazar. Gelecek mi ki bu işin sonu sözlerle Sözlerim ki; hecede tükettiğini gözlerde arar Her bir sözden, bir kor ateş düşerken gönlüme O ateş ki, gönlümde tükettiğini közlerde arar.. Ben yanarken alemlerden gizli mabedimde Gönlüm, herkesten gizli ibadetini yapar Hatırlamak; gizli bir ibadettir ki gönlümde, Ellerim, her gece sonsuz günahlarımı yazar. Binihaye sandığım hayatta; ölüm gözüktüğünde Tüm beşeri umutlar sanki benden kaçar Bir gün kimin geleceği o meçhul kabrimde Gözlerim ufuklarda senden bir iz arar Önümde ufuk sallanır, nazlı bir raks ile Gözlerim sanki senden başkasına bakar! Nüfuz ederken gözlerin, gözlerimin ta içine Aşkın, ruhumun dibinden gözlerime akar... Bu ruhum, ellerindeki kan kırmızı güllere Görülmemiş bir şevk ile koşar! Acının adı sen olmuş garip bir zevk ile Gülden hançerin, ebedi aşkını ruhuma saplar! Yığın yığın olurken yaş dolu gözlerimde Kederli tepelerden pişmanlık dolu dağlar Gece üzerime çöken zalim bir zulmet ile Tüm renklerimi hiç acımadan dağlar! Haksız mahkum olduğum binbir cürum ile Sözlerin gözlerimden hesap sorar Kimselerde görülmemiş bir zûlum ile Kankırmızı gönlümü kuzguna boğar! Ben sen, sen de ben olduğun o vakitte Bitmek üzere benden son kalanlar. Yorgun ve naciz ruhumun en koyu demine Bir bir düşer; gözlerinden saplananlar! Sanki en tutkulu hisleriyle Paramparça ruhumu; Sonsuz kere daha parçalar! |