Ey nazenin taze dilber senin mi bu ela gözler,
Ne içimde köz bırakır ne yüreğimi yar eyler!
Şekere mi bulanıyor ağzından dökülen sözler,
Söylesene ne yapayım seni ne bahtiyar eyler!

Bülbülleri ah ettiren koklanmamış gül dalısın,
Sarp dağların mis kokulu el değmemiş has balısın,
Şahların padişahların tahtının atlas şalısın,
Gülücük saçan dudağın öptüğü yeri har eyler!

Sarpa sarmış tüm yolların geçilmez çileli dağın,
Hicabından baş eğmişsin ala bürünmüş yanağın,
Gamzelerin hüzün yüklü siyah saçlar darmadağın,
Sana giden yollarımı gururun niye dar eyler!

Hasretle yanan gönüller yeri oynatır yerinden,
Hicranın keskin hançeri vuslatı böler derinden,
Damla düştü kirpiğime ayrılığın kederinden,
Bazen figan eder yürek bazen de intizar eyler!

İflah etmez dil yarası sakın gezdirme döşünde,
Düştüm düş oldum düşüne nar oldum aşk ateşinde,
Zevkine paha biçilmez sır ol sevdanın peşinde,
Düşme hal bilmez eline yakar yüreğin kor eyler!

Ümit Zeki SOYUDURU