Suskunluğu kalbine akıtma!Çok Sıkıldım yine Dolaşmak istiyorum Kendi derlerimin serinliğinde Yutkunmalarımın Sensizliğinde, yumruklaşan Parmaklarımın dinmeyen hazin çilesiyle Sana sevgimi Anlatamamanın hicranıyla Sendeki duyarsız kalan zarif yüreğine Kimseye Bir şey söyleyememenin Üzüntüsüyle, dalgaların efkârından Yükselen Nağmeyle, halimin hazanlaşan Sakinliğinde, çok uzaklarda ki ümidimle Söz vermiştik, Her ne olursa da asla Bizi vazgeçiremez kimse demiştik Biz Birbirimizin Adeta ruh ikiziydik Düşüncelerimizi Tuval üzerine resmederken, Renklerin izlerinden giderken, Kalbin Sahibini bilirken, Nasip olmasına bu kadar yakınken Birden Fırçandan akseden Resimlerde kara bulutların, Gün Batımının, hazanın, Hüznün çizgileri ağır basıyordu. Yemyeşil baharı Güze çeviriyor, umutları Dalgaların hırçınlığına emanet ediyor, Zarifçe Yağan yağmuru Afete dönüştürüyordun. Bu zaman Diliminde sessizliğimi koruyor Ve seni anlamaya çalışıyordum, Fevkalade Naif hislerinizin Duyarlılığını bildiğim için, Yüreğine inmek, Seni o kapkaranlık vehimlerden Bir hışımla Çekip umudun vadisinde çay İkram etmeyi o kadar çok diliyordum ki Ama sen Sadece hazin bir nazarla Gözlerimden her zaman ışık saçan, Yüreğimi bağlayan Nazarlarını saklıyordun, Bir türlü efkârını anlatamıyordun, Darağacına Mahkûm edilen Suçsuz bir yareni resmediyordun Kime Neye kızacağımı, Halini nasıl anlayacağımın İpuçlarını bir türlü vermiyordun, Kaderine Teslim olmuş bir Mürebbinin sakinliğinde, Gözyaşlarının refakatiyle seyrediyordun Dünyayı Karşıma almayı göze Almamanın bahanesi olur mu Nefeslerin Hükmünden arî olunur mu Ömrün kalanıyla hayat solunur mu Hak aşkına Aşka pranga vurulur mu Anlat Ne olur susma, Suskunluğunu yüreğine kusama Kalbini Şeksiz şüphesiz bir anla İtminanlık İçinde ruhuna uzansana, Bir Nefsin sahibi olarak Mizan senin uğrunda Ne derler, Vehimler, icbar edenler Reddiye çekenler olmayacaklar yanında Mustaaf CİLASUN |