1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1192
Okunma

Kupkuru dağların ardınsıra dizildiği bir yerdeyim,
Sevgiliye verilebilecek bir çiçek bile yok.
Dudaklar yaşamı bile ifade edemeyecek kadar kuru
Ferhat’ın susuzluktan kavrulduğu yerdeyim.
Bedenimi sarar bir özgürlük tutukusu
Sırtı düşmez asi gladyatörün yüreğindeyim.
Ve serpilir üzerime istek dışı kölelik korkusu
Beyazın siyahı, siyaha yakalttığı yerdeyim.
Aşkı ifade için belki bir işaret gerek
Tahir ile Zühre’nin yüzük taktığı yerdeyim.
Yapacağını yapmış ve tokatı çarpmıştır felek
Firavunun sulara gömüldüğü yerdeyim.
Bağıra bağıra uyanır içimdeki sessizlik,
Yılmaz ve Ahmet’in kurtuluşa yürüdüğü yerdeyim.
Göz kapaklarımın arkasına saklanır delilik,
Macar Urban’ın ateş yaktığı yerdeyim.
İki çift bakışın tefsirini yapıyor mısır sokakları
Yusuf ile Züleyha’nın bakıştığı yerdeyim.
Bağırırım insanların anlamadığı çağrıları
İsanın çarmıha çakıldığı yerdeyim.
Ölüme merdiven dayar ve yorgundur bedenim,
Kelebeğin usul usul yere indiği yerdeyim
Vakit tamam gitme zamanı be yüreğim
Azrail’in göğsüme diz çöktüğü yerdeyim.
Hüseyin BERFE
5.0
100% (1)