Bizim Eller…
.
Hurafe cenneti bizim ellerde, Hüzünler, hüsranlar, viraneler var… Sarıklı, cübbeli aziz dillerde, “Kader” makamından teraneler var… . İhmali, hatası yargılanamaz, Yalanı, talanı sergilenemez, Günahı, kusuru sorgulanamaz, Muhteşem, muhterem efsaneler var… . Hak, hukuk, adalet menfaatkolik, Kanaat had bilmez, edep sembolik… Söylem-eylem farkı trajikomik, Halinden bihaber divaneler var… . Hile, hilaf ile işlerin seyri, Torpil, rüşvet ile başların hayrı… Adamına göre doğruyla eğri, Avanta avcısı aveneler var… . Partiler yeşertir tatlı düşleri, Dayılar halleder müşkül işleri… “Balları tutanlar”, “suyun başları”, Hırsları şımartan ananeler var… . Fakirin halinden zengin ne anlar, Çaldıkça yücelir, mala tapanlar… Bir yanda hayali azık yapanlar, Bir yanda hayatı şahaneler var… . Neylesin aydınlık, gözü yumana, Taklitten, biatten medet umana… “İnançla” direnir şerler zamana, Foyası çıkmayan bahaneler var… . Biz mehdi hayali kurdukça böyle, Şefaat dilenip durdukça böyle, Akla-fikre zincir vurdukça böyle, Kim bilir görecek daha neler var… . Veli BOSTANCI |