Çöl kaktüsü
Bugünlerde;
Kurumaya yüz tutmuş bir pınardan, damla damla akan suyun, düştüğü havuzda çıkardığı yankılı ses gibiyim. Eskiden; Aşıkların buluşup, sarmaş dolaş olduğu, kurdun kuşun cilveleştiği; şırıl şırıl akan pınarları özledim. Sensizlikten; Kaynağı kurumuş pınarlar gibi oldu gönlüm. Pınarlar kurudu, aşklar kurudu, Bu hale, dağlar, taşlar ağladı, Yağmurlar, bu sene de geç kaldı, yağmadı. Yine kurak, yine çorak gönlüm. Şimdilerde; Kumdan ve taştan kurak bir çölde, özü aşkla dolu kaktüsler gibiyim. Sevda çölüne düştüğünde sen, özümden doyasıya, kana kana içebilirsin. Sen istersen, çorak kalmış gönlüne, aşkın özü olabilirim. G/özlerim seni; kurumuş bir pınarın, suyu g/özlediği gibi. Beklerim seni; aşk özünü içecek bir sevdalıyı bekleyen, çölde yalnız kalmış bir kaktüs gibi... Cahit Fıkırkoca 05.11.2019, İzmir |