***Ama yine keyif çatıyor ÇOBAN***Bir çeşme başında koyu bir gölge, Hayatı toz pembe yatıyor çoban. Katık yok aşında garip bir bölge. Ama yine keyif çatıyor çoban. Kavalı elinde türküler söyler, Nameler dilinde inliyor köyler, Yalı ve köşkleri ne eder neyler, İşte havasını atıyor çoban. Yazlığı kışlığı o yüce dağlar, Rüzgar gibi eser su gibi çağlar, Önün de serili ovalar bağlar, Güneş ile doğup batıyor çoban. Seher yeli ile muhabbeti var, Dört duvar arası ona gelir dar, Kırlarda çiçekler en büyük dost yâr, Dertleri onlara satıyor çoban. Abası sırtında kar yağmur dostu, Elinde asası çimenler postu, İster kara yeldi ister lodostu, Ekmeğine azık katıyor çoban. Koyunlar önünde meleşir durur, Kuzuyla oynaşmak neşe ve surur, Sütten peynir yoğurt tereyağ vurur, Hep en âlâsını tadıyor çoban. Peygamber mesleği hor görme onu, Belki senden benden iyidir sonu, Kulağına küpe yapıver bunu, Kimbilir ne hoşluk adıyor çoban. ...Salih yıldız...24.06.2008 . |
Dört duvar arası ona gelir dar,
Kırlarda çiçekler en büyük dost yâr,
Dertleri onlara satıyor çoban.
Güzel dizelerinize katılmamak mümkün değil.
Saygı ve hürmetlerimle.