ŞAHANEDİR HAYALİM
ŞAHANEDİR HAYALİM
Çok geniştir bu evren, bu ne şirin bir iştir; Aşktır özü hakikat şahanedir hayalim. Gençlik güzel bir bahar hayatın sonu kıştır Kaçarsa fırsat yakar bahanedir hayalim. Zaman mekan tanımaz edeple olur insan, Aşkla inanan yanmaz katiyen etmez isyan, Seven gönüle girer aydınlatır hüsnüzan Can cana candan sarar bir tanedir hayalim. Coşkundur gönül deryam aşk bahrini taşırır, Hayra işaret rüyam ham olanı pişirir, Kaf Dağlı’ndan bir ricam yola aşık düşürür Güzelliktir bu davam efsanedir hayalim. Ne muhteşem yaratmış hoş süslemiş her yeri, Sayısız rengi katmış görendedir değeri, Hakk’ı bulmak sanatmış kusursuzdur eseri Sanma aşık unutmuş pervanedir hayalim. Kar boran çöker başa koparsa bir velvele, Zalime olma maşa, mazlum - yoksul el ele, Aşkla bak kurda kuşa gül yerleşir cemale Girse insan savaşa viranedir hayalim. Hayali cihan değer, bir aşk var ise özde, Ressam Halil, durur her zaman verdiği sözde, Bizden kalır bir eser gönlümüz yansır yüzde Fitneye kin kibire biganedir hayalim. Halil GÜLEL Ratingen / 06.10.2019 Not : Cihan Padişahı Sultan Süleyman zamanı çok ünlü şairlerle süslüdür. Bizzat Sultan Süleyman’nın kendisi de iyi bir şairdir ve bir çok şairi himaye etmiştir. Kırk altı yıllık saltanatında, Batılıların, Muhteşem Süleyman dedikleri bu görkemli devrimizde; Mimar Sinan tarafından Süleymaniye gibi muazzam bir külliye şahane bir eser olarak; Kültür ve Sanat tarihimizde güneş gibi parlayarak yerini almıştır . Mimar Sinan’ı her yönüyle destekleyen Sultan Süleyman, aynı zamanda şairleri de hem kendisi, hem de sadrazam ve diğer devlet adamları da destekleyip kollamışlardır. İşte bu devrin büyük şairlerinden birisinde; “Bekar Memi” namıyla meşhur, asıl adı Mehmet olan ve Vardar Yenicesi’nde doğan Hayali mahlasını kullanan şairimizde. Muazzam eserlere genç yaşta imza atmış olan Hayali’nin şiirini okuyan İran’daki Safavi Devleti’nin şahı, Şah İsmail çok etkilenmiş ve Hayali’nin şerefine kadeh kaldırmıştır. O zamanlar İran’daki bu Türk Devletinin şahına; “Türkistan Şahı” denirmiş. Hayali bir şiirinde “Türkistan Şahı bizim şerefimize dolu kaldırmıştır” diye bir mısra yazmıştır. Kanuni Sultan Süleyman ve Sadrazam Pargalı İbrahim Paşa ile İskender Paşa tarafından da gözetilen, korunan Hayali 1536 yılında Sadrazamın ve ardından da İskender Paşa’nın hallinden sonra ağır ağır unutulmuştur. Bu duruma çok içlenen Hayali’yi rahmetli dedem Akkaş Muharrem Efendi, Edirne’de ziyaret etmiştir. Ona “Hayalim” redifli şiirini okumuş. Hayali bu şiire çok sevinmiştir. O sırada kısa bir süreliğine Edirne’ye gelmiş olan Matrakçı Nasuh tarafından bir portresi çizilmiştir. Bu şiir onun vasıtasıyla Muhteşem Sultanımıza ulaştırılmıştır. Sazendelerin çaldığı Uşak makamındaki bir ezgi eşliğinde tok sesli birisi tarafından seslendirilen bu şiiri dinleyen Sultan Süleyman, “ Ala” diyerek memnuniyetini gülen gözleriyle divan heyetine belli ederek selamlamıştır. |