YORGUNLUĞU VAR
Bıkmışım, bitmişim, çökmüşüm diye;
Bir güne bin damla dökmüşüm diye; Hayat çınarımı sökmüşüm diye; Yüzümde yılların yorgunluğu var… Dilerim mutluluk iç kana kana; Hesap mı sorulur cananda cana; Çok görme sevdadan ve aşktan yana; Sözümde yılların yorgunluğu var… “Sevmeyi men” etmiş komutlar gibi; Kırılmış, incinmiş, umutlar gibi; Yağmaktan yorulmuş bulutlar gibi; Gözümde yılların yorgunluğu var… Yanakta birikmiş onca yaş varken; Bağrımda, şuramda soğuk taş varken; Sen bahar beklersin bende kış varken; Yazımda yılların yorgunluğu var… Vurgun sonrasında ölümden beter; Dilimde son şarkım “Yeter be yeter” Bilemem bu türkü ne zaman biter; Sazımda yılların yorgunluğu var… Sen kader sayfamın beyaz karası; Sen minik serçenin kanat yarası; Bilmiyorum kaşla gözün arası; Nazımda yılların yorgunluğu var… Gülmeyen bahtıma küsen kaderim; Toplasan bir hiçlik bütün ederim; Rakıya gömdüğüm nursuz kederim; Buzum da yılların yorgunluğu var… Son kapı belki de çalıp durduğum; Kimbilir pembesiz hayal kurduğum; Durmadan yarama basıp durduğum; Tuzum da yılların yorgunluğu var… Ali ALTINLI – 21.10.2019 Saat: 00:18 |
Çok çok selam ve saygılar