Gel artık
Belki buğday kokulu bir aşkın efsanesinde,
Belki de eski bir antik çömlekte saklıydı, Bir göçmen kızından satın aldığım eşarba sarılmıştı gözyaşlarım. Bakışlarımdaki sevinç kırıntısı, Yüreğimdeki özleminle Kaç harman zamanı, Kaç gaddar acıyı yaşayacaktım, Efkarla çamura bulanmış hayallerimde. Gel artık yüreğim paslanmasın, acıların girdabında. Bakışlarımdaki özlemle kıvranan mutluluklarıma, Can suyu veriyordum özlemle pençeleşen gözyaşlarımın aynasında... |
Demek ki aşkın saf hali yaşanıyor
Güzeldi keyif aldım